ÖMÜR DEDİĞİN 8,6 SANİYE!!!
Son iki aydır kendi içimde bir yenilenme, bir değişim süreci yaşıyorum. Öyle bir değişim ki bu, eski Selim’in yerini, sanki başka biri aldı. Hayat dediğimiz bu curcunaya başka bir pencereden bakıyorum artık. Ve kendime de için için kızıyorum, sen daha önce nerelerdeydin diye. Peki bu açılan pencerem ne sizce? Sizleri yormadan ben söyleyeyim TASAVVUF!
Şimdi sizinle çok ilginç bir şey paylaşmak istiyorum müsadenizle. Geçen günlerde çok sevdiğim bir ağabeyim olan Adil Keskin, bana bir kitap hediye etti. Bu aralarda Tasavvufi kitaplar çok okuyordum, şansıma onun da bana böyle bir kitap armağan etmesi beni oldukça mutlu etti. Yeni oyuncak alınan çocuk, hemen oyuncağı alır almaz açıp oynamak ister ya, ben de aynı tip heyecanla, Ahmed Hulusi’den Tek’in Seyri adlı kitabı okumaya başladım. Kitap bilimsel bir terminoloji ile yazılmasına ve benim ikizler burcu olmama rağmen, bir baktım 60. sayfadayım. Kitabın bir bölümünde, bilimsel veriler ışığında öyle ilginç bir bilgi veriyor ki yazar, bunu sizler ile paylaşmak istedim.
Noktasına virgülüne dokunmadan şunları nakletmiş Ahmed Hulusi; ‘ Ölümü tatmış bir kişi, madde bedenden ayrıldığı ve kendi kabir alemine girdiği veya berzah (ölenlerin ruhlarının kıyamete kadar bulunduğu yer) içi serbest yaşama geçtiği için; artık algılamakta olduğumuz Dünya görüş alanından tamamen kaybolup; Dünya’nın manyetik çekim alanı halkası içinde ve Güneş yörüngesinde; Güneş tasarruf alanı içinde yani Güneş platformunda yaşar! Ve de Güneş zaman birimine tabidirler! KIYAMETE KADAR! Güneş zaman biriminde bir yıl ne kadardır? Dünya’nın bir yılı, Güneş çevresindeki bir turudur; bilindiği üzere. Güneş’in bir yılı ise, Samanyolu Galaksimiz’in merkezi çevresindeki bir turudur! Merkezden yaklaşık 32.000 ışık yılı uzaklıktaki yörüngede yapılan bir tur, tam 255 milyon Dünya senesi olmaktadır!
Dünya üzerinde bir insanın, Dünya zaman birimine göre 70 yıl yaşadığını kabul edersek; aynı insan gerçek boyutu olan Güneş birimine göre sadece 8,6 saniye yaşamaktadır! Yani bir insan yetmiş sene yaşadıktan sonra, Dünya yaşamından ayrılıp; Dünya’nın manyetik çekim alanının içinde yer aldığı, Güneş yörünge ve enerji alanı olan platformdaki hayata geçtiği anda fark edecektir ki, sadece 8,6 saniye yaşamıştır geçmişte! Tıpkı en fazla 50 saniye civarında gördüğümüz rüyaların, o rüya içindeyken çok uzun süreler gelmesi gibi! Ne var ki bir de, uyanıp o rüyanın ne kadar sürdüğünü hatırlamaya çalışın! 50 Saniyelik bir rüya, uyandığımızda hele ertesi gün ne ifade ediyor? Ya, 7-8 saniyelik bir Dünya rüyası, ölüm sonrası berzah alemi –Güneş boyutu yaşamı- içinde ne ifade edecek? Bir düşünün!’
Bu ilginç bilgi kitapta, ünlü fizikçiler Albert Einstein, David Bohm ve Karl Pribram’ın araştırmaları ile destekleniyor. Benim bu bilgiler ışığında demem şudur ki; En iyi ihtimalle 8,6 saniyelik ömrümüzde nedir bu birbirimize yaptığımız kötülükler, yanlışlıklar ve ölüm denen gerçeğe hatta ondan sonrasına ne kadar hazırız? Ben hazır değilim de sizleri bilemiyorum!
NOT: Salı günü ‘-Nasılsın?’ dediğim Adnan Ağabey (Beşik) , aynı günün gecesinde, uykusunda vefat etti. İşte ölüm bu kadar gerçek ve anı belirsiz. Allah mekanını Cennet eylesin.
FİNAL DEDİĞİN BÖYLE OLUR!
Geçtiğimiz hafta Fatsa Şizofreni Dostları Derneği olarak yaptığımız, Mavi At isimli halı saha turnuvasının, finalini gerçekleştirdik. İlk maç Fatsa Şöhretler ile derneğimizin takımı arasında oynandı. Yıllarca Süper Lig’de ve uluslar arası platformda yan hakemlik yapmış olan Cemal Gemici’nin, yönettiği maçı 2-0 dernek takımımız kazandı. Final maçını ise zamanın en iyi hakemlerinden olan Ali Aydın’ın yönetti ve Fatsa Devlet Hastanesi, Necip Fazıl Kısakürek Anadolu Lisesi’ni net bir skorla, 5-1 yenerek kupanın ve koçun sahibi oldu. Kazanan Fatsa Devlet Hastanesini kutlar, katılan tüm misafirlerimize teşekkür ederim. Bizi kırmayıp büyük nezaket ve tevazu ile davetimize icabet eden, Ali Aydın ve Cemal Gemici’ye ise şükranlarımı sunarım.