GÖZLEM
Dolmuş saatinin gelmesini bekliyor öylece gayesiz dışarıya bakıyordum :
Gayesiz ama, tasasız değil (arada bayağı fark var) tasalıydım :
Son günlerede hiç güzel şeyler olmuyor..
Gayesizdim, belki de bıkkın yine, ülkem gergin bu günlerde.
Başbakanımız yine kızdı..
Kars’ta, alabildiğince bağırdı . Bu heykeli kaldırın dedi...
Yeni yapılan bir dizi, çok insanı kızdırdı..
Kızgınlıklar beni etkiledi şahsen, dizinin yeni bülümüne bakmadım bile keyfim kaçtı. Bundan sonra da izleyeceğimi sanmam tadım kaçtı ..
***
Haberler arka arkaya geliyor. Şaşırmamak elde mi? Mersin’de bir okulda kız ve erkek öğrencilerin arasına 45 cm mesafe konuyor..
Ne yalan söyleyeyim herkes birbirine sakıncalı.. Çocuklar, büyükler, yasaklar, kadınlar, erkekler, dayaklar ve ölümler..
***
Dolmuşun camına burnumu dayadım öylece saatin dolmasını bekliyorum...
Önce sadece baktım sonra yavaş yavaş baktığımı gördüm ve izledim..
İşte dedim herhalde yaptığın işi sevmek bu ..
Genç bir boyacı ve bir boya sandığı, sandığını kaldırıma özenle yerleştirmiş.
Sanırım müşteri beklerken, parlatmaya çalıştığı kendi ayaklarındaki botları..
Hava güneşli ama oldukca soğuk etkilenecek gibi değil boyacı, sıkı giyinmiş montlu..
Kıvrılan pantolon paçasından görülüyor. Üst üste çoraplarını giymiş ve ayağında yepyeni bağcıklı botları..
İlgiyle izledim daha 15 dk. var dolmuşun kalkmasına..
Boyuyor Boyacı sevgiyle yapıyor işini dışarıya yansıyan ışık o, ben öyle görüyorum.
Kadırıma tezgahını koymuş, düzenli mi düzenli. Hemen kaldırımın bitiminde ki duvara boyasını parlatmak için kullandığı, kumaş parçalarını sırasıyla yerleştirmiş ..
Etrafıyla kesinlikle ilgilenmiyor tamamen işine vermiş kendini ..
Camdan ilgiyle izliyorum, önce boyasını sürdü sonra yep yeni gıcır botlarını bir güzel boyadı..
İzliyorum, sonra duvardaki kumaşlardan uzun şerit şeklinde olanı iki parmağına sıkıca sarıp, sıkıca tuttu ve boya kutusunun çekmecesinden cila kutusunu çıkarıp (nasıl bir özenle görmek lazım )bezle aldığı bir parça cilayı botlarına özenle sürdü, sürdü, sürdü ve arkadan geniş başka kumaş parçasıyla güzelce cilayı parlattı.
Ve kocaman fırçasıyla özenle dakikalarca bağcıklı botlarını fırçaladı, fırçaladı..
Burnu soğuktan kızardı, aslında üstü kalındı ama hava da oldukca soğuk.
Boyacı hala botlarını parlatıyor bakıyor eksik görüyor ki tekrar parlatıyor.
Eminim seviyor bu işi anlaşılıyor gayretinden..
Boya deyip geçmem verilen emeği ve özeni ve sevgiyi karşıdan izledim...
Dolmuşun kalkış saati geldi geriye baktım hala aynı gayretle boyacı botlarını boyuyordu...