YILBAŞI
2010 yılını geride bırakarak 2011 yılına ulaştık.Sağlık ve mutluluklarla bizi bugünlere ulaştıran Allaha cc. Şükürler ediyoruz. İnsanların dinlerine göre belli takvimleri de var. İslam alemi Hicri Takvim’i kabul etmiş. Peygamberimizin Mekke’den, Medine’ye hicreti İslam’ın yücelmesine vesile olmuş. Mekkeli muhacirlerle, Medineli ensar çok sıkı bir kardeşlik bağlarıyla birbirlerine sımsıkı sarılmışlar. Medine kavmi olan ensarlar, Mekke’den gelen muhacirlere evlerinin ve tarlalarının bir bölümünü ücretsiz olarak vermişler. Bu sıkı dayanışma, Muharrem Ayı’nı başlangıç olarak almış. Yani Müslümanların yeni yıllarının bugün 25inci günü. Hristiyanlık alemi de Hz. İsa’nın doğum günü diye : Şimdi bizim kullandığımız Miladi Takvim’i kabul etmişler. Sonradan yapılan hesaplarda da Hz. İsa’nın doğum günü bizim şimdi kullandığımız miladi takvimle aynı güne gelmemiş, bu arada noel baba diye hayali bir insan tahayyül etmişler. Güya bu çocukların dedesi gibi oluyor. Aradaki gün farkını da bu şekilde kapatmaya çalışmışlar. Miladi takvim böylece süre gelmiş. Güya noel baba, çocuklara hediyeler veriyor.
Gerçeği ifade edecek olursak, bu takvimin bizimle pek alakası yok. Ancak bütün işlemlerde bu takvime bağlı olduğu için, buna göre hareket etmemiz gerekiyor. Mal sayımları yapıyoruz, ticari defterlerimiz değişiyor. Atacağımız tarih değişiyor. Bu takvim bizi hiç alakadar etmez de diyemeyiz. Ortada bir olay da var. Onun için 2011 yılı vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun da diyebiliriz. 2011 yılının gazetemiz okurlarına, Fatsalı hemşehrilerimize ve tüm Türkiyemize hayırlı olsun dileğinde bulunuyoruz…
Ne olursa olsun bu yılbaşı gecesi bir peygamberin doğumuna da irtibatlı olduğu için bu geceyi içkiyle, kumarla yahutta herhangi bir taşkın eğlenceyle kutlamak olmaz. Peygamberler Allah’ın cc. elçileridir. Onlar ancak ibadet ve dini kurallara uygun şekillerde kutlanabilirler. Özellikle bu yılbaşı gecesinde taşkınlık yapmaktan kaçınalım. Bu vesileyle bir eğlence tertip edeceksek,bu eğlenceyi ya bir gece öne alalım yahutta bir gece sonraya erteleyelim.
Burada Haz. Peygamberden de bir örnek vermek istiyorum. Yahudiler oruç tutarlarmış: Peygamber efendimiz bu orucu ne için tutuyorsunuz diye sormuş. Yahudiler de bugün Haz. Musa’nın doğum günü demişler. Haz. Peygamber: Bir sene sonra aynı günün bir gün öncesini ve bir gün sonrasını oruç tutmuş. Yahudi geleneğini islam’a bulaştırmamak için aynı günü oruç tutmamış. Biz illada yılbaşı kutlaması için, meşru zeminde, bir eğlence tertip edeceksek mutlaka gün atlatalım. Bu eğlenceyi ya bir gece önce, yahutta bir gece sonraya atalım. Bu olayı küçük görmeyelim, yoksa gelecek neslimize çok kötü bir örf bırakmış oluruz.
Vesilelerle eğlence tertip edilmesinin bir mahzuru yok. Haz. Peygamber: Dine, ahlaka ve başkalarına zarar vermemek şartıyla gezin, eğlenin buyurmuş. Dinde taassuplu hareketleri öğütlememiş. Bu ifade etmek istediğim işleri yapmada da bir zorluk yok. Biz genelde Samanyolu TV. Başta olmak üzere uygun kanalları izleriz ve uyku saatinde de yatarız. Aile fertleri eğlenmek isterlerse, bir gece sonra onların isteğini de yerine getiririz. Bu olay çok önemli olmasaydı Hz. Peygamber gayri Müslimlerin yaptığı işleri bize yasaklamazdı. Peygamberimizi canımızdan da daha çok sevdiğimiz için onun öğütlerini mutlaka tutmalıyız.
2011 yılının değerli okurlarımıza, Fatsalı hemşehrilerimize ve tüm yurttaşlarımıza hayırlı olmasını diliyoruz. Saygılar ve sevgiler sunuyoruz. Gelecek yıllarda da sevinçli ve mutlu olarak buluşalım inşallah..