O'NU ANMAK VE ARAMAK
O’NU ANMAK VE ARAMAK
Ne olduysa,'12 Eylül İhtilali'nden sonra oldu...
Kahvehaneler başta olmak üzere her yere şık çerçeveli fotoğraflar asılıyor, kamu kurum ve kuruluşları dev Atatürk posterleri yaptırmak için birbiriyle yarışıyordu...
Okullardaki Atatürk köşeleri bir alemdi...
Hele belediyelerdeki boş buldukları meydanlara heykel yaptırma telaşları...
Herkes Atatürkçü olmuştu...
Ama aynı kesim ihtilalden sonra "çark" etmişti.
Çoğu samimi değildi...
Bugün daha iyi anlaşılıyor...
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 72. ölüm yıldönümü nedeniyle yayımlanan mesajlara bakıyorum...
İlke ve inkılaplara methiyeler...
Günü kurtarmak için söylenmiş klişe laflar...
Halbuki yürekleri başka...
Bu samimiyetsizlik,tek başına onların suçu değil...
İlke ve inkılaplarını "şekilcilik" içinde sunan bir eğitim sistemindeAtatürk'ü anlamak ne kadar mümkün?..
Onu tanrılaştırmak kadar sıradanlaştırmak da yanlıştı...
O gerçek bir kahramandı ama sonuçta da bir insandı...
Ölümünün 72. yıldönümünde onu saygıyla anarken, ona haksızlık yapanların bir kere daha geriye dönüp bakmasında yarar var...
***•***
Tüm Fatsa’lı hemşehrilerimin ve okurlarımın Kurban bayramını en içten dileklerimle kutlar, sağlık, sıhhat ve mutluluklar dilerim. F.C.A