FUTBOLDA BAŞARI İÇİN

Facebook'ta Paylaş

Fatsa Belediyespor’un bir üst lige çıkabilmesi için son üç yılda sergilenen yoğun çabalar, emeğe saygıyı hak etmektedir.
Tüm bu çabalarda kimlerin emeği geçmişse tek tek kutlamak gerekir.
Bu yıl da yine çok ciddi gayretler sergilenecek… Başta belediyemiz olmak üzere yönetimde bulunanlar yine üstün fedakârlıklara imza atacaklar.
Yine yüklü miktarda harcamalar yapılacak. Özellikle genç ve dinamik taraftarımız yine yollara düşecek ve var gücüyle takımını destekleyecek. Kritik başarılarda her zamanki gibi meydanı doldurarak takımımızı davulla zurnayla karşılayacağız. Bunun neticesinde de yerel ve bölgesel medyada bol bol Fatsa adını duyurmuş olacağız. Ve aklıma gelmeyen birçok güzellikler yaşayacağız.
Bu saydıklarımı bu güne kadar fazlasıyla yaşadık.
Ama sanki bu güzel tabloda bir iki fırça darbesi eksik gibi… Sanki bir şeyleri hala fark etmiyoruz. Bir şeyleri eksik bırakıyoruz sanki…
Kabul… İsmail Sarıçiçek’le başlayıp Hasan Gezer, Halil İbrahim Özyurt ve Sait Demirci’yle devam eden yönetim zinciri, iyi niyetle ve gayretle takdir edilesi işler yapmışlardır. Buna rağmen özlenen başarı henüz gelmiş değildir.
Bu durumu “Futbol bu… Başarı da var, başarısızlık da…” diye geçiştirmek mümkün aslında… Ama bu kolaya kaçmak olur. Başarısızlığı tesadüflere bağlamak mümkündür ama eksiklerin de rolünü görmek gerekir.
Tam bu noktada uzun zamandır kamuoyunun kafasında takılı kalan bir soruya, mevcut yönetimin tatmin edici bir cevap vermesi gerekmez mi?
Soru şu: “Fatsa Belediyespor yönetimi, bu takıma geçmiş yıllarda emek vermiş futbolcu ve futbol adamlarına niçin düşüncelerini sormaz?”
Onların tecrübelerinden yararlanma yoluna gitmek, yönetime ve takıma ne gibi bir zarar verebilir ki? Bu insanlara düşünceleri niçin sorulmaz ki?
Onlar da bu memleketin insanları… Onlar da en az yönetimdekiler kadar futbola ve Fatsa’ya gönül vermiş insanlar…
Onları nazik bir davetle bir çatı altında buluşturarak görüş ve düşüncelerinden faydalanma yoluna gitmek çok mu zordur? Üstelik bu, uygar bir girişim olmaz mı?
Ve bu insanların, Fatsa Belediyespor’a katkı yapmaktan başka bir amacı olabilir mi?
Hatırlayın… Bir özel hastanemiz toplumun farklı kesimlerini ağırlayarak “Dışarıdan nasıl görünüyoruz?” konulu toplantılar düzenlemişti.
Neydi amaç? Farklı düşünce ve görüşlerden yararlanmak elbette… Ki; azami ölçüde yararlandıklarını söyleyebiliriz.
Yönetimlerin şeffaf olması gerektiği genel bir doğrudur. Çağdaş dünyada başarılar artık böyle gelmektedir. Kapalı devre bir görüntü sergileyerek başarının gelmesi, sık görülen bir hadise değildir. Buna rağmen başarının gelmesini beklemek, pek de akılcı bir yöntem olmasa gerek…
Yoksa bütün emeklere yazık olacak.
BÖYLE GİDİŞ Mİ OLUR ZEKİ?
Yaklaşık yirmi yıllık arkadaşım olarak benim gözümde hem iyi bir insan, hem de çok yetenekli bir tiyatrocuydun.
Seni tekrar tiyatronun içine çekmek için kafanı çok ütüledim ama bir türlü razı edemedim.
Şimdi anladım beni neden sürekli reddettiğini… Demek ki; acelen varmış. Demek ki; kendini çocuklarına, ailene ve işine adamışsın.
Bilemezdim… Sana devamlı sitem edip durdum.
İstedim ki; Köşe Kapmaca’da, Cephede Piknik’te, Ah Şu Gençlik’te olduğu gibi yine beraber oyunlar hazırlayıp sahneye çıkalım.
Ailen ve çocukların sana, sen de onlara doyamadın. Ama ben de doyamadım.
Allah sana gani gani rahmet etsin. Ailene ve bize de bol bol sabır versin. Güle güle canım arkadaşım.