OYLAMA NETİCELERİ
Anayasa maddelerinde değişikilik yapmak için yapılan oylamada bir cümleyle ifade edebilirsek, belediyelerin ağırlığı milletvekillerini geçti. Geçmiş zamanlarda yapılan belediye seçimlerinde iktidarın seçimleri kazanma yönündeki gayretlerine bir derece ters düşüyordum. Belediyelerin seçimlerde iktidara fazla bir destek sağlayamayacağını sanıyordum.Şimdi yanıldığımı anlıyorum. Belediye seçimlerini kazanmak iktidar için çok önemli imiş. Bu halk oylaması bunu ap açık gösteriyor. Ak parti belediyelerinin olduğu bölgelerde evet oyu hep ilerlerde oldu. Yani belediyelerin bu halk oylamasındaki ağırlığı, millet vekillerini geçti. Demekki iktidardaki parti liderlerinin belediyeleri kazanma gayretleri boşa değilmiş.
Belediyeler bu seçimde evet oylarına milletvekillerinden çok daha fazla güç verdiler. Belediyelerin önemi bu şekilde ortaya çıkmış oldu.. Yıpranmamış, güçlü Ak Partisi milletvekillerinin olduğu bölgelerde bile muhalif belediyelerin ağırlığı ap açık ortaya çıkmış oldu.
Yani bizim seçmenimiz bu oylamada hiç gereği yokken siyasi görüşlerine göre oylar kullandılar. Biz dönüp dolaşıp işi rahmetli Prf. Ali Fuat Başgil’in görüşlerine getiriyoruz.” İlerde Hayır ve Şerrin Mücadelesi Çok Çetin Olacağa Benziyor” demişti. Biz herhalde şimdi o noktadayız. Batılılar bizim içimize büyük bir fitne sokmuşlar. Bunu silip atmak çok zor. Yüzde kırklardaki bir görüş, bizim müslüman olduğumuz için , dünyada gerilerde kaldık görüşündeler. Biz buna dürbüne ters bakmak diyoruz. Dürbüne ters bakarsanız yakın mesafeyide uzaklaştırırsınız. Bu böyle oluyor. Bin senelik islam tarihi bunu yalanlıyor. Onlar: Bir iktidarı müstakil olarak elimize geçirsekte. Şu bin senelik tarih ten kopsak diye düşünüyorlar. Halbuki bu ters görüşün bu kafayla iktidar falan olacağı yok. Ve olmamalı. Biz bin sene islamın bayraktarlığını yapmış bir milletinz. Son yüz senede bu varlığı gösteremedik. Helede araya: Rahmetli Menderes ve rahmetli Özal ve şimdi iktidar olan Ak Parti hükümeti girmeseydi, belkide hala orta çağ karanlıklarında olabilirdik.
Bu üç dönemin en güçlüsüde bu ak parti dönemidir. Cumhuriyet tarihimizde ilk defa: Devletin zirvesiyle hükümet bir arada olabildi. Rahmetli Menderes ve Özal’ın bu şansları yoktu. Onlar zirvenin baskısı altında icraat yürüttüler. Allaha bin şükürler olsun: Cumhuriyet döneminde ilk defa Hükümet ve zirve halkın içinden çıkan insanlardan oldu. Buna ne kadar şükretsek azdır. Allah’tan bunun devamını diliyoruz. İki kişi bir kişiye nazaran çok daha güçlü oluyor. Bu dönemin kıymetini bilmeliyiz. Türkiye büyük devlet olma yönünde dev adımlarla ilerliyor. İkibin yirmiüç yılında dünyanın en büyük on ekonomisi arasına gireceğiz deniyor. Biz bunun daha erken bir tarihte de gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Fazla gelişmiş ülkeleri Çin bir derece durduracak. Biz Çin’in dev bir ekonomi olmasında büyük devletlerin bizden daha çok et kileneceğini düşünüyoruz. Herhalde zaman bizim lehimize işliyor. Türkiye tartışmasız, kalkınma hızını devamlı artırıyor. Dünyanın diğer büyük ekonomisinin büyüme hızları bizden çok daha düşük.
Bir devlet, iki millet gibi olmuşuz. Biz bununda kısa bir süre içinde düzüleceğini ümit ediyoruz. Artık darbeler dönemi kapandı. Muhalefet darbe kışkırtıcılığı yapamayacak. Çaresiz millet iradesine boyun eğecekler. Bundan böyle sandıktan çıkma hesapları yapmak zorundalar. Millete ters fikirleri savunamayacaklar . Aksi halde iktidar yüzü göremezler. Artık başörtü istismarı yapma dönemi bitti. Bu gerçekten gülünç bir şeydi. Örtülü annenin oğlu örtünmeye karşı çıkıyor. Buna kargalar bile güler. Şimdi çaresiz oy alma planları yapmak zorunda kalacaklar. Buda Türkiye’yi güçlendirecek ve demokrasi kazanacak....