GÖNLÜNDEKİ DUYGULAR
12 Eylül 2010’da yapılan referandum (halk oylaması) ‘dan hissettiklerim.
Değerli okur; çıkan sonuç ne olursa olsun ona saygı duymak gerek. Bundan herkes kendine pay çıkarabilir. Bir kazanan varsa kaybeden de olacaktır. Benim tek arzum Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin zarar görmemesidir. Bu devlet on yıllarca süren, mil yonlarca şehit verdiğimiz Türk gençlerinin kanı pahasına kurulmuştur. Dünü bilmeyen yarınına sahip çıkamaz. Benim gibi düşünmeyen düşmanımdır felsefesiyle demokrasi olmaz. Halkın kendi kendini idare etmesidir. Bu düşünce ve demokrasinin temelidir. Bu halk doğuda ve güneydoğuda aşiretlerin idaresindedir. Halk oylamasında sandığa gitmeme emri ile oy kullanmayan BDP sözünü söylemiştir. Bu demokrasiyi kendine göre, haklı gerekçelerle reddetmiştir. Peki, ne istemektedirler? Bağımsızlık. Kiminle savaşacak ve kazanacak? Akıl var izan var. Kağıt üzerinde kalan sözlerle antlaşmalarla savaş kazanılmaz. Dış destek dün de vardı, bugün de var.
BDP milletvekilleri o kadar pervasız hareket ediyorlar ki şaşırıyorum. Türk bayrağını indiriyorlar, İstiklal Marşı’nı söylemiyorlar. On milyarı bulan maaş alıyorlar. Bu nasıl cürret! Göstersinler Avrupa’da veya ABD’de böyle mi oluyor demokrasi. Oy kullandırmadıklarına göre çıksınlar ortaya biz bu meclis çatısı altında görev yapamıyoruz desinler istifa etsinler. Tüyü bitmedik yetimin hakkını yemesinler.
Daha önce defalarca yazdım. Bu ülkede 3mil yon erkek 7 miyon kadın kalmasına rağmen bu savaşı kazandık. Atatürk Türk Gençliği’ne hitabını yapmıştır. Bu hitap sınırları şahit kanı ile sulanmış Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Boşnak vb Türkiye’de yaşayan tüm insanlaradır. İsrail’in yaptığı heronlarla ABD’nin yardımı ile Kurtuluş Savaşı kazanılmadı. Doğanın en ucra köyüne öğretmen atanmalı. Hakkında ayet yok. Kesintisiz temel eğitim kanunu değiştirilmeli. İlk 5 yıl o ücra köşede yapılmalı. O bölgeye göre öğretmen yetişti rilmeli. Türk bayrağı dalgalanmalı. Bu savaş ancak eğitim yolu ile kazanılır. Emperyalist devletler bunu istemez.
Bundan 13 yıl önce atıldı bu yöntem işsizler ordusu çoğaldı. Köyler taşımalı eğitim nedeniyle boşaltıldı. Kimin işine geldi? Avrupa ve Batı’nın. İşsizler üniversiteliler ordusu türetidi. Sınavlarda test yolu ile satışlar yapıldı. Tuz koktu. Bu tuz kökten temiz kaynaktan üretilmeli.
Yargı bağımsız olmalı. Görünmeyen şahitlerle insanlar ezilmemeli. İngiltere’de yazılı anayasa yok. Yüz yıllarca avam kamarası lordlar kancarası şeklinde idarelerini yürütüyorlar. İngilizleri örnek alın, yasaları ona göre yapın. Ellerinizden öperim o zaman.