Görüntülenen Sayı: 2051
2803 | Yayım Tarihi: 3 Eylül 2010 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » BU YIL FINDIKTA VURGUN SENESİ

BU YIL FINDIKTA VURGUN SENESİ


Facebook'ta Paylaş

 BU YIL FINDIKTA VURGUN SENESİ
Fındıkta serbest piyasa düzeni talan üstüne talan üretiyor. Dört yıldır 3,5 – 4 TL arasında yerinde sayan kerizleme fiyatlar artık bıktırdı desek yeridir.
Maliyetinin altında fiyatlarla sermayenin bıktıran piyasa düzeninde üreticilerin ezilmek istendiği artık belli olmuştur. Çok sayın hükümetin de sessiz kaldığı bu durumun tek taraflı sermaye kayırmacılığı olduğu da belli olmuştur.
Şimdi böylesi bir kayırmacılığın adı üç kağıt piyasa düzeni değil de nedir?
Ziraat odaları bir yandan, Ticaret borsaları bir yandan üreticiyi 4 yıldır 3,5 – 4 TL’lik şamandıraya bağlamışlar ve bunun adına hala serbest piyasa düzeni diyorlar. Belliki onlar da bu piyasanın küçük paycıları.
Öyle ya; Serbest piyasanın belirleyicilerine bir bakın. Borsa ve odalarda örgütlenmişler. Peki ya hükümet marifetiyle örgütü dağıtılmış üretici? İşçisine parasını ödemek için bu sıkı piyasa düzeninde ne yapsın?
İstihdama sıfır katkısı olan fındıkçı sermaye karşısında yüzbinlerce işçiye iş kapısı açan üreticiler böylesi bir piyasanın mahkumları değil de nedir?
Hem de ne mahkum. Bir aylık işveren olan üretici işçisinin parasını ödemek için ürününün yarısını satmasın da ne yapsın?
Serbest piyasada dönen dolaplar belli. İşçi paralarının ödeneceğini bilen öörgütlü grup pusuda bekliyor. Hafta arası fiyatlar 3,5 – 4 TL, hafta sonu Pazar günü öğleden sonra fiyatlar 4,5-5 TL oluyor. Buna yemleme fiyatlar da diyebiliriz. Çünkü ertesi gün bu fiyatlar tekrar 3,5-4 TL’lere çekiliyor ki sormayın gitsin.
Adamlar pusuya yatmış bekliyor. Gel de bu şartlara rağmen ürününü pazara indirmeden işçilerin parasını öde.
Yani yeme muhtaç av durumuna düşürülen üretici serbest piyasanın Hak olmayan yasal düzeninde sorumsuzca avlanıyor ve çok sayın hükümet de buna göz yumuyor. Bu göz yummaların mükafatı avlayanlarla hükümet olmak mıdır diyelim.
Evet ne diyelim? Hayır bile diyemiyoruz. Hem ne diyebiliriz ki? Neden haberimiz var ki? Bu yıl rekolte 350 bin tonmuş. TMO’nun elinde de 250 bin ton fındık kalmış. Bundan da kimsenin haberi yok.
350 + 250 = 600 bin ton fındık eder. İhracaatta 150 bin ton eksik fındıkla giriliyorsa bu fındık fiyatları niye artmıyor? Niye bu rakamlardan haberimiz yok?
Hani ziraat odaları başkanları neredesiniz? Açıklayın bu rakamları da görelim sizi.
Fındık fiyatlarını düşürmek için herşey yapılıyor. “Artık sabrımızı taşırmak istemesinler. Yoksa sonuçlarına katlanırlar” diyen Sayın Necat Avcı eğer kuru sıkı atmıyorsa daha ne duruyor? Elinde kozları varsa oynasın da görelim. Çünkü bu yılın vurgun senesi olduğu artık açıkça belli olmuştur.

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.