Temizlik İmandan Gelir
Temizlik İmandan Gelir
İlk yazımda demiştim, ben mesai saatlerinde Ordu’dayım. Ordu’ya, Ordu’nun insanlarına tutkunum. Bir sokağa çıkıyorsunuz herkes tertemiz, bakımlı, şık. Sokaklarda kentli insanlar geziyor. Keza sokakları da bizim şehrimize oranla oldukça temiz.
Bizim Fatsa’mız da eskiden öyleydi. Şimdi sokakta ki insanın profili değişmiş. Daha çok son yıllarda ülkemize hakim olan egemen kültüre uygun insan tipi var sokaklarımızda. Eskiden Fatsalılar daha kent kültürüne uygun giyinirlerdi. Her şeyin en iyisi ve en güzelini bizim insanımızın üstünde görmek mümkündü. Hatta televizyonun olmadığı dönemde revaçta olan Türk filmlerindeki esas kızların elbiseleri herhangi bir Fatsalı genç kızın üstünde olabilirdi. Şimdi biraz değişmiş. Eski insanlar çoğunlukla büyük şehirlere göç etmişler, yerine kırsal kesimden yeni göçler almış memleket. Eski görgü bilgi biraz sarsılmış, tahtını terk etmek zorunda kalmış. Ne yazık ki bu sadece bizim buraya özgü değil, genelde tüm ülkenin sorunu. Neyse girmeyelim bu derin mevzuya da biz işin başka rengine göz atalım.
Bizim insanımız garip. Evinin içini bal dök yala yapıyor, sonra tutup halısını pencereden silkeliyor. Çöpünü tüm akıntıları ve kokularıyla birlikte çengelle evinin en görünen yerinde askıda tutuyor. Sokaklarımızı hele de güzelim sahilimizi sigara izmaritleri, sağa sola fırlatılmış kağıt ve benzeri çöpler istila etmiş. Evin içi tertemiz kapının önü çöplük! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu desem, şimdi bunu niye dedim diye bu işi yapanlar mel mel suratıma bakacak. Yaptıklarının çok çirkin ve çok yanlış olduğunu anlayacaklarını zannetmiyorum. Asıl temizliğin evin önünden başladığını, çöplerini komşuları ile paylaşmadıkları sürece temiz olacaklarını anlatmak güç.
Bir bakıyorsunuz kar gibi perdelerin asıldığı, bakımlı bir apartman. Apartmanın tam önünde çengelde sallandırılan, altından sular damlayan, kötü kokular saçan, kocaman bir çöp poşeti! Bir başka yöne bakıyorsunuz son derece temiz giyinmiş, TV de gördüğü gibi son moda türbanını bağlamış, makyajı tam gaz, son günlerde ki paranın ve siyasetin modasına uygun, cıvıl cıvıl bir genç kız topluluğu, ellerinde koca bir külah ay çekirdeği, sahilde salınıyorlar. Hem çitleyip, hem etrafı temaşa ediyorlar. Ah birde ayçekirdeklerinin kabuklarını yere atmasalar! Ne olacak canım, babalarının halayıkları peşlerinden toplar (!)
Evet, şehri temiz tutmak belediyenin görevi ama onlara bu görevlerinden yardımcı olmak bizim boynumuzun borcu değil mi? Sahi temizlik imandan geliyorsa, sokaklarımızda tesettürlü görüntü artarken neden temizliğin yerinde yeller esiyor?
Şehrimizin tertemiz olduğu günlerde buluşmak umuduyla tüm yaşamınızda bereketin eksik olmadığı bol güneşli günler dilerim efendim.