Şenliğin Ardından…..
Şenliğin Ardından…..
Fatsa’mızın insanı aydınlık. Öğrenmeye yatkın. Toprağından mıdır bilinmez oldubitti sanatsal yönü ağır basan insanlar yetiştirmişiz, yetiştiriyoruz.
Bence bizim kentimizde yapılan şenlikler ya da festivaller, adına her ne denirse densin kentimizin sanatsal yönünü ön plana çıkarmalı. Bu etkinlikler kendi sanatçılarımızı ağırlamak, onlarla tanışmak, gençlerimizle buluşturmak için vesile olmalı.
Eğlenmek için şarkı, türküye mi ağırlık verilecek amatör gruplarımıza yer ayrılmalı, onları tanımamıza fırsat verilmeli. Ancak bu yetmez. Aynı zamanda bu alanda profesyonel çalışan şöhretlerimiz de mutlaka bu gösterilerde yer almalı. Bu şenliklerde amatör gençleri alkışlayan bizler, bu işi profesyonelce icra eden bir Soner Arıca, bir Mehmet Gümüş’ü de izleyebilmeliyiz.
Adı duyulmuş birçok şairimiz var. Onlar davet edilip şiir geceleri tertip edilse, hatta şiirleri bestelenmiş bir Dursun Ali Akınet’le, onun güftelerine yaptığı harikulade besteler ile adımızı duyuran bestekar Selahattin Aygün bir araya getirilse, gençlerimizle buluşturulsa güzel olmaz mı?
Yine kentimizde amatör ruhla çalışan tiyatro topluluklarımız var. Onlara bu şenliklerde niye yer verilmez? Onların yanı sıra Fatsalı olmasa bile toprağımızda büyüyen bir Ali Poyrazoğlu, BKM Mutfak’ta yer alan hemşerimiz bir Metin Yıldız niye bu şenliklerde ağırlanmaz, gençlerimizle kaynaşmaları sağlanmaz?
Türk sinemasında bir ekol olan Kadir İnanır’sız bir etkinlik düşünülebilir mi? Ne yapıp edip belediyenin geniş çevresi ile birlikte her etkinlikte şeref konuğu olarak İnanır’ı ağırlaması şehrimizin ve etkinliklerimizin TV lerde yer almasına neden olacağı hepimizin malumudur. Sadece ona değil yine Yeşilçam’da aynı aileden bizleri başarıyla temsil eden Levent İnanır’a da yer verilmeli mutlaka.
Şehrimizde amatör resim kurslarıda faal. Hatta son şenlikte bu kurslara katılanların tabloları da sergilendi. Hiç kimsenin aklına gerçek bir ressam, sanatçı olan Fatsalı hemşerimiz Onay Akbaş’ı bu etkinliklere davet etmek gelmedi mi? Ben Onay Akbaş’ı sadece basından takip eden, tanıyan biriyim. Tablolarını da maalesef sanal ortam dışında görmek kısmet olmadı. Ama sanatın beşiği Fransa’da kendisini bir sanatçı olarak ispat etmesi ve özgeçmişinde sürekli Fatsalı olmasını vurgulaması nedeniyle kendisiyle iftihar ediyorum. Bu değerde bir sanatçının bize vakit ayırması mümkün müdür bilemiyorum. Ancak memleketimizden çıkan böyle değerler ne yapıp edip gençlerimizle buluşturulmalı. Böyle marka olmuş sanatçılarımızın eserlerinin Fatsa halkı ile tanıştırılması, gençlere iyi örnek olarak gösterilmesi için şenlikler bir fırsat olarak görülmelidir.
Şenliklerde amatörlere yer verilmesi güzel fikir. Fatsa halkı amatör faaliyetlerin yanı sıra profesyonelleri de görse, görgüsü bilgisi artsa bu işlerin aslında nasıl yapıldığını gözlemlese fena mı olur? Hayata bakışınız büyükse çocuklarınızın daha iyiyi daha güzeli görmesini, mükemmeli başarmasını istersiniz. Yoksa kendi aralarında üç beş kişi eğlenir. Laf olur torba dolar ama yarına kalan ne olur?
Gerçek bir şenlikte amatörlerle profesyoneller buluşturulursa hem eğlence doruğa çıkar, hem aynı zamanda gençlere ve meraklılara eğitim imkânı sunulur, hem de kentimizin reklamı yapılır, sanatçılarımız onurlandırılır, gençlik sanata teşvik edilmiş olur. Velhasıl bir taşla çok ama çok kuş vurulur. Maksat güzel bir şey yapmaksa öyle üç beş günde yarım yamalak yapılan organizasyonlarla değil bir şenliğin bittiği günden öbürüne harcanan yoğun emekle yapılan organizasyonlar gereklidir.
Umarım ileride birileri, Fatsa’mızın yukarıda bir kaçının adını sayabildiğim (adlarından bahsedemediklerim lütfen beni affetsinler) gerçek değerleriyle hepimizi buluşturan şenlikler düzenlemeyi akıl eder.
Fatsalı sanatçılarımızı ağırladığımız yöresel şenliklerimizde buluşmak umuduyla tüm yaşamınızda bereketin eksik olmadığı bol güneşli günler dilerim efendim.