KÜLTÜR SARAYINI BEKLERKEN...

Facebook'ta Paylaş

  Fatsa Belediyesi’nin birkaç yıl önce başlattığı Kültür Sarayı binasının tamamlanması yönündeki umutlarımız, her geçen gün daha da artmaktadır.
Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’ın ifadelerine göre Kültür Sarayı’nın, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın anlamlı desteğiyle 2011 Ocak ayında açılışı yapılacak.
Bundan birkaç hafta önce “Ruhsuz Şehirler” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. O yazıda özetle; kültür, sanat veya sosyal etkinliklerin olmadığı ve sadece beton yığınlarından oluşan bir yerleşim merkezinin, ruhsuz bir şehirden farkı olamayacağını ifade etmeye çalışmıştım.
Bu anlamda Fatsa gibi bölgesinde önemli bir yere sahip olan bir yerleşim merkezinin, kültür-sanata hitap edecek bir tesise kavuşması son derece önemlidir.
Kültür Sarayı, eğer ödenek konusunda bir takım sorunlar yaşamamış olsaydı, faaliyetlerine yaklaşık iki yıl önce başlamış olacaktı.
Ancak bu boyutta bazı sıkıntıların yaşanması, kazanımlarımızın değerinden hiçbir şey kaybetmez. Artık geriye dönüş olamayacağına göre bu proje öyle ya da böyle, bir şekilde hayata geçirilecektir.
Bu projenin altında imzası olanlara elbette şükranlarımızı sunuyoruz. İyi niyetle yola çıkılmış ve Fatsa’nın uygar bir kent olması yönünde mesai harcanmıştır. Bu çabayı görmezden gelmek mümkün değildir.
En başta Kültür Sarayı’nın yeri konusunda bazı “istemezükçülerin” muhalefetiyle karşılansa da, artık o tartışmalar geride kalmıştır. Bizim bu konuda bundan sonra ne yapacağımıza bakmamız gerekecektir.
Tesisin içinde sinema, tiyatro, nikâh, kafeterya, sergi alanları için bölümler olduğunu biliyoruz. Bu imkânlardan azami ölçüde halkın yararlandırılması için çaba harcanacağını da biliyoruz.
Fakat aklımıza gelen bazı soru işaretlerine engel olamıyoruz.
Sn Hüseyin Anlayan bu konuda verdiği beyanatlarında; Kültür Sarayı’nın belediye tarafından kar amacı güdülmeden hizmete sunulacağını ifade ederken, özellikle vatandaşların düğün-nikâh törenleri, okulların ve sivil toplum örgütlerininse bir takım faaliyetler için kullanabileceklerini dile getiriyor.
İşte tam bu noktada dikkatimi çeken şudur: Başkanımızın kullandığı bu ifadelerin içinde kültürel ve sanatsal kavramların kullanıldığı terimlere dair hiçbir şey duyamıyoruz.
Atalarımızın yalancısıyım; “Elinde çekiç olan, gördüğü her şeyi çivi zannedermiş”. Galiba hadiseye Fatsa Kıvılcım Tiyatrosu penceresinden baktığımız için, başkanın ağzından özellikle tiyatroya ve diğer sanat kollarına dair cümleler duymak istiyoruz.

Bir özel tiyatronun sıkıntılarını burada uzun uzadıya anlatacak değilim. Tiyatronun ne olduğunu bilmeyen bazı çevreleri bir kenara bırakırsak, Fatsa’da ilk kez kurulan bir özel tiyatro olarak, bölgemizde her hangi bir kurum kadar hizmet verdiğimizi bilmeyen yoktur. Ve birçok özel tiyatro gibi, bizim de salon sıkıntımız halen devam etmektedir. Prova ve gösterilerimizi yapabileceğimiz, ekonomik anlamda bize katkı sağlayacak bir salona şiddetle ihtiyacımız vardır.
Bu bakış açısından hareketle sorulması gereken asıl soruya gelelim: İsmiyle müsemma Kültür Sarayı; gerçekten Fatsa’da kültürün ve sanatın gelişmesine katkı sunacak mıdır?

Yoksa bir kente değil, bir kasabaya hitap edecek bir vizyonla mı hizmet verecektir?

Bu anlamda Fatsa Belediyesi; ilçede bulunan kültür sanat potansiyeliyle yeterince ilgilenecek midir?
Vizyon demişken; orta vadede Fatsa Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın kurulması adına bir düşünce veya gündem var mıdır?
Fatsa Belediye yönetiminin kültür ve sanata bakışı konusunda daha net, işlevsel veya objektif olması dileğiyle… HOŞÇAKALIN