REFERANDUMDAN SONRASI
Tarih 27 Mart 2009 Cuma. Bakın taa o tarihte neler yazmışım ve bugün neler oluyor?
“DEVAM MI, TAMAM MI?
Bu gidiş pek hayra alamet değil. Yerli-yabancı işbirlikçi sermaye lehine yeniden seçmeye gidiyoruz.
Tarım sektörü bitmiş, küçük ve orta ölçekli işletmelerse can çekişiyor. Çalışıp üreten insanlar işlerinden çıkartılıyor ve işinden aşından olan bu insanlardan dibe vurmuş ekonomiyi yeniden canlandırmak için oy isteniyor.
Hani ne oldu da o reformlara da ülke bu hale geldi.
Ürettik olmadı, üretmedik gene olmadı.Açlık belasıyla boğuşan bu insanlarla mı seçmeye gidiyoruz.
Köy kanunu dediler, köylerde insan kalmadı.
Kamu yönetimi reformu dediler, kamusal haklar gasp edildi.
Maden yasası dediler, her karış toprağı Tüprag, Coninco ve Rio Tinto gibi çok uluslu güçlere tahsis edildi.
Tarım kanunu yasa tasarısı dediler, Türk tarımıyla ilgili yetki ve selahiyetler çok uluslu şirketlere teslim edildi.
Doğrudan yabancı yatırımcılar yasası dediler, yerli yatırımcıya tanınmayan haklar, sınırsızca yabancı sözde sermaye gruplarına tanındı.
Tapu kadastro kanununda değişiklik yapıyoruz dediler, ülke topraklarının yabancılara hoyratça satılmasını sağladılar.
Bio güvenlik yasası dediler, Adana’da, Nazilli’de Aydın’da kimyasal tarım ürünleri üreten yabancı şirketlerin transgenik ürünrlerini bu millete yedirdiler.
Ziraat Odaları yasası dediler. Ziraat Odalarının Türk tarımıyla ilgili faaliyetlerine son verdiler.
Üretici birlikler yasası dediler, mevcut üretici birliklerini bile yok edip, yabancı işbirlikçi sermayeye hizmet eden birliklerin kurulmasını sağladılar.
Vee... şimdi de:
Devlet ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür ilkesinin içeriği boş kavramlar olduğunu vurgulayarak, Kürdistan devletinin de kurulabilirliğinin zeminini hazırladılar.
Evet... Şu son beş yıllık süreçte yaşadığımız kırılmaların bu reform paketlerinde yatmadığını nasıl söyleyebiliriz.
Elbisenin rengi belli. İster giyersiniz, isterseniz provaya devam edersiniz...”
2009 yılında aynen böyle demişim. Şimdi gel de bu anayasa referandumunda da yabancıların parmağı yoktur de. Evet ya da Hayır desek ne olur?
Ne olduğumuz belli. Öyleyse referandumdan önce ne olduk, ne olacağız gibi soruları kendimize sorarsak çok iyi olur.