9. ÇAMAŞ GELİNKAYA ŞENLİKLERİ (1)
Geçtiğimiz hafta sonu (Yani 30 – 31 Temmuz, 1 Ağustos Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri) şirin ilçemiz Çamaş’ta şenlikler yapıldı. Memleket sevdalısı olduğumu iddia ederim. Bu iddiama karşın 9.su yapılan şenliklere ilk defa katıldığımı fark ettim. Tabii bu benim için hiç de güzel olmayan bir durum. Bu bakımdan yazıma kendimi eleştirerek başlamak istedim. Yalnızca şenlikler için gittiğimden bütün zamanım Çamaş’ta ve şenlik programı içinde geçti. Bu nedenle bu hafta bana ayrılan yere sığdıramayacağım. Bu bağlamda çok da eleştirilerim olacağından kendimden başladım.
Gelelim şenliklere:
Önceden hazırlanan plan gereği saat 16.00’da çelenk koyulması ile başladı.Arkasından önce Ürmeli Mah. (Eski adı ile Aşağı Pazar) ve sonra da Taşoluk Mah. (Eski adı ile Yukarı Pazar) güzergahlarına yürüyüş ve meydanlarda halk oyunları gösterisi yapıldı.
Gerek hükümet konağı önündeki törende ve gerekse yürüyüş sırasında İstanbul’dan gelen 25 civarındaki (istanbul’da bulunan Çamaşlılar Derneği üyeleri ile) birkaç görevli dışında katılımın olmaması gerçekten çok üzüntü verici idi.
Kafalarda:
Bu şenlikler belediye başkanının özel bir etkinliği mi ki bu insanları hiç ilgilendirmiyor? Yoksa başkan davet mi etmedi? Halk tarafından bizim bilemediğimiz bir nedenle boykot mu ediliyor? Gibi sorular oluştu. Sayın başkan herkesi davet ettiğini beyan ettiğine göre bu ilgisizliğe tarafımızdan anlam verilememiştir.
Çok acıdır. Yapılan masraf bir tarafa verilen emeğe yazıktır. İnsanlar yürüyüş yapanlara katılmak yerine iş yerlerinin kapılarının kenarlarına saklanarak seyretmektedirler. Sanki yürüyenlerde veba hastalığı varmış gibi. Önümüzdeki yıllarda bu soruna mutlak surette bir çözüm üretilmelidir. Gerekirse ilçe kaymakamı olaya el atıp siyasi parti temsilcilerine geçerli mazereti olmayan tüm ilçe yöneticileri ile birlikte katılma zorunluluğu getirmeli, hiç değilse bu yoldan 5-6 partinin her birisinin 10 yöneticisi olsa 50-60 kişilik bir grup oluşur ki bu bile büyük bir başarıdır. Üstelik 50-60 kişinin katılımını gören insanlar korkulacak birşey olmadığını anlayınca daha da coşabilirler.
Birinci günden dikkatimizi çeken bşka bir olay:
Akşam saatinde yapılan kapalı salon halk oyunları ve tiyatro gösterileri... bu defa bu gösterilerin yapıldığı yerin yetersizliği ve organizasyonun düzensizliği dikkati çekmiştir. Yerin yetersizliğinden bahsederken, yukarıda katılımın azlığından bahsettiğim için çelişkiye düştüğümü sanmayın. Çünkü bu akşam seansında kadınlar arası dayanışma örneği gördük.
Nasıl mı?
Düğüne, cenazeye giden kadınlarımız küçük çocuklarını şehir merkezindeki nöbetçi kalan kadınlarımıza emanet ettiğinden her bir kadın yanında in az 5-6 çocukla gelmiş ve salon çocuklarla dolmuştur. Elbette çocuklar da bizim çocuklarımızdır. Ancak ne oynanan halk oyunları ne de tiyatronun konusu çocuklara hitap eden konular değildir. Nitekim tiyatro gösterisi bitmeden salon boşalmış, etkinliği sonuna kadar gündüz olduğu gibi sadece protokol izlemiştir.