ŞENLİK BAHANE, TOPRAK SATMAK ŞAHANE!!!
ŞENLİK BAHANE,
TOPRAK SATMAK ŞAHANE!!!
Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay Gölköy Yayla Şenliklerinde öyle bir konuşma yaptı ki vay be demektne kendimi alamadım. Öylesine taktik cümlelelr kuruyor ki dinleyenlerin alkışlamaması mümkün değil.
Şenliklerin yayla turizmine katkılarından söz eden sayın bakan; bundan böyle yaylalarımızda yabancı turistleri de göreceğiz. “Yaylalarımızda evler yapılıp toprak bile satın alacaklar. Bol paralar kazanacağız” demişti.
Zavallı halk işin özünü ne bilecek, bir alkış tufanıdır gidiyor. Aslında amaç turist çekmek falan değil, amaç 442 sayılı köy kanununun değiştirilmesine istinaden yabancılara kırsal alandan 30 hektara kadar toprak satışını zavallı halka çaktırmadan gerçekleştirmekti. Yani halkın tepkisini çekmemek için düzmece şenliklerle sayın bakan bu görevi ifa etmektedir.
Ne gariptir ki şenliklerin adı bile artık proje oldu. neymiş de yaylalarımıza turist çekmek için şenlikler düzenliyormuşuz. İşin görünmeyen tarafları ah bir görülse sayın bakanı alkışlarlar mıydı diye de düşünmedim değil ancak sayın bakan ince ince yabancılar adına şimdiden parselasyon aşısını öyle bir güzel yapıyor ki, vallahi helal olsun demekten kendimi alamadım.
Ancak şu da bir gerçek ki; ABD, İngiltere ve İsrail için GAP ve Karadeniz Bölgesi’nin önemi bizim insanlarımıza özellikle farlı anlatılmaktadır. Eğer ki yabancılara yaylalarımızdan toprak satmak için şimdiden yol yapılıyorsa bu işin Turizm Bakanı ile veya turizmle ne alakası var? yabancıların arazi alımlarındaki seçimleri özellikle tarihi, turistik ve yoksul halkın bulunduğu bölgeler. Yani kadastro görmeyen Güneydoğu ve Karadeniz’in yüksek kesimleri.
Daha üç hafta önce yazmıştım: yaklaşık 250 yabancı şirket büyük hayvan çiftlikleri kurmak için meralarımızdan yer beğeniyorlar demiştim. Hayvancılığı çökerten politikaların kimler için yapıldığı işte ortada. Şenlik menlik derken insanları şehirlere kilitleyip, kırsal alanların boşaltılması sağlandı.
Sayın turizm bakanımızın konuşmalarını dinlediğimde de söylemlerinin bir nabız yoklaması olduğunu hissettim. Ne hazindir ki bu tür politikaların aynısını Filistin tarihinde de gördük. Araplar aracılığı ile sattıkları topraklar şimdi İsrail işgali altında. Sayın bakanın arap turistlerden bahsetmesi de bana İsrail’i hatırlattı!