GÖNLÜMDEKİ DUYGULAR
Değerli okur; Zonguldak’ta olduğu gibi yurdun muhtelif yerlerinde kömür işçimizi göz göre göre kaybediyoruz.
İş güvenliği ve işçi sağlığı hakları iyi kalpli işverenler tarafından lütuf olarak bağışlanamaz. Dua etmekle yetinmekle de olmaz bu işler.
Bunlar başka ülkelerde mücadeleler sonucunda söke söke alınmıştır.
İngiltere’de büyük maden kazaları yaşanıyordu. Ta ki maden işçileri sendikasının başına Arthur Scargill adlı bir Marksist geçinceye kadar durum böyleydi. Biz ne yapıyoruz: doğru düşüneni hemen cezalandırıyoruz. İşçi arkadaşları tarafından ‘Kral Arthur’ diye adlandırılan Scargill, 1984 – 85 yıllarında İngiliz hükümetine savaş açtı.
Kömür işçileri her ülkede korkusuzdurlar. Yürümeye başladıklarında hiçbir ülkede devlet onların önünde kolay duramaz.
Hayatını yüzlercie metre yerin altında zifiri karanlıkta her an ölüm tehlikesiyle yüz yüze çalışarak kazanan işçiler. Yeryüzünde karşılarına çıkarılan polisin copundan veya sıkacağı gazdan mı korkacak? Korkunun ecele faydası var mı?
Scargill arkasına binlerce işçiyi aldı. Barikatlara yürüdü. Barikatlar tabiki bir bir yıkıldı. Bununla da kalmadı az daha hükümet devriliyordu.
Sorun sadece ücretler değildi. İş güvenliği ve işçi sağlığı ön plandaydı. Sonra baktılar ki onları durdurmak pek kolay değil. Hükümet kömür madenlerinde iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda yeni yasal düzenlemeler yaptı.
Enternasyonal durum elverişli olsaydı, durmasalardı İngiliz işçi sınıfı bir Marksist devrim yapmaya doğru yürüyordu o dönemde.
Sonra işçiler İngiltere’de istediklerini aldılar. O tarihten itibaren İngiltere’de yıllık maden kazası sayısında büyük düşüşler yaşandı. Biz ne yapmalıyız? İşsiz vatandaş ölümü hiçe sayarak giriyor maden ocağına. Devlet güvencesi nerede?
HARLAN CONTY, USA kapitalizmin tarihi, iş güvenliğini sağlamanın başka yolunun da olmadığını gösteriyor. Bu ismi taşıyan bir belgesel çekildi. Burada kömür işçilerinin büyük grevi anlatılıyordu.
Amerika’da işçiler olağanüstü zor şartlar altında grev mücadelesini verdiler. Ortaya belgesel de çıkınca sol intelijensiyası da yanlarına aldılar. Kömür madenlerindeki güvenlik anlayışı ve işçi sağlığına yaklaşım kökten değişti. O günden itibaren de Amerika’da maden kazalarında ciddi bir azalma var. bu hareket 1970’li yılların ortalarında oldu. 16 ton isimli devrimci şarkının sözleri:
Bazıları insanın çamurdan oluştuğunu söyler. Fakir insan ise kas ve çamurdan oluşur. Kas ve çamur, deri ve kemik. Zayıf bir akıl ve güçlü olan bir sırt. 16 ton yüklersin, karşılığında ne alırsın? Bir gün daha yaşlanmış ve daha fazla borçlanmış olursun. Aziz Peter beni çağırma çünkü gidemem. Ruhumu şirketin bakkalına borçlandım. Bir gün doğdum ve güneş parlamadı. Küreğimi aldım ve madene yürüdüm. 9 numara kömürden 16 ton yükledim. Dükkan sahibi çok şükür dedi. 16 ton yüklersin karşılığında ne alırsın? Geldiğimi gördüğünüzde yana çekilseniz iyi olur. Çok insan bunu yapmadı ve çok insan öldü. Sağ yumruk işi yapmazsa sol yumruk yapar. Bir sabah doğdum, sağanak yağmur vardı. Kavga ve bela benim göbek adımdır. Ben tabiatta yaşlı bir aslan tarafından yetiştirildim. Beni hiçbir üstten bakan kadın yola sokamaz. 16 ton yüklersin, karşılığında ne alırsın? Bir gün daha yaşlanmış ve daha fazla borçlanmış olursun. Aziz Peter beni çağırma çünkü gidemem. Ruhumu şirketin akkalına borçlandım.
İnsan ruhunun sadece 21 gram ağırlığında olduğu ölçülmüştür. Bu doğru olabilir fakat bir maden işçisinin ruhu 16 tondur. Ölçü insanlara ders vermek için konmuştur. Karar sizin.