Perşembe Yaylası’nda çıkan kavgada kaç kişinin yaralandığı hiç de önemli değil. Önemli olan o bölgede asayişin neden olmadığıydı...

 

8. Cip Şenliği’nde Perşembe Yaylası’nda yaşananların bir güvenlik zaafiyeti olduğunu düşünmemiz asla mümkün değildir. Özellikle çıkarılan kavganın ve özellikle gönderilmeyen asayiş güçlerinin bir kurgu olduğu havasını uyandırması bizleri rahatsız etmiştir. Sabahlara kadar susturulmayan davul sesi, yüksek tonda müzik sesi ve beraberinde bir türlü susmayan silah seslerine rağmen tek bir kolluk kuvvetinin olmaması başka nasıl ifade edilebilir ki???

 

Bu bilinçli provoke bir olaydır. Özellikle seçilmiş bazı kişilerin çevreyi rahatsız ettiği dikkatlerden kaçmamıştır. Kavganın an be an patlak vereceği 5 saat öncesinden belli oluyordu.

Cip şenliğinin büyük bir organizasyon olduğunu kavrayamayan yetkililerin böyle pısırık olmalarının sebepleri ne olabilir.

İster alınsınlar, isterlerse tepki göstersinler. Cip şenliği organizasyon komitesinin, bu provoke olayda uzaktan kumandalı alet oldukları açıkça belli olmuştur. Çünkü cip şenliği 1 yıl öncesinden de bitirilmek isteniyordu. Bu sonlandırma projesinin bugüne denk düşmesi özellikle yapıldığı şüphelerini daha da arttırmıştır.

Asayişi özellikle sağlamadıkları belli oluyordu. Organizasyon komitesinin bu tutumu açık seçik tam bir görev suçudur. Sorgulanması gerekir.

Silahların susmadığı gecede provokotörlerin kimler tarafından organize edildiği de sorgulanmalıdır. Öyle ya; cip şenliğinin sonlanmasını en çok kimler isteyebilir? Kafaları karıştıran şu soruların da cevabı olmalı:

PKK’nın bölgemize sızdığı haberleri ne kadar inandırıcı?

Korkutulmak bir politika mı oldu düşüncesi, cip şenliğindeki kavgayla aynı politikanın ürünü müydü?

Birileri yaylalara gitmemizi neden istemiyor? Eğer bu da bir hükümet politikasıysa korkutmaya çalışan hükümete nasıl inanalım?

Cip şenliğini sonlandıran bu basit asayiş olayını başka nasıl yorumlayalım?

Cip şenliğinin tamamen bitirilmesi anonsu zaten herşeyi açıkça söylemiyor mu?

Aybastı Belediye aracından yapılan anonsta yaylayı 10 dakika içerisinde terkedin sözlerini başka nasıl izah edelim?

Suçlu varsa yakalanır, ya peki o yüzlerce insanın kovulması...

Demekki suçun adresi belli!!!

Acaba meraların yabancı hayvan işletmecilerine satılması veya kiralanması yasasının Perşembe Yaylası’nda da kolayca gerçekleştirilebilmesi için insanların oralardan uzak durmaları mı gerekiyordu?

 

BABALAR GÜNÜNDE BABALARDAN ÇOCUKLARA MESAJ

Güzel günler göremeyeceksiniz çocuklar.

Güneşli, güzel günler göstermeyeceğiz.

Motorları maviliklere süremeyeceksiniz çocuklar.

Motorları maviliklere sürdürmeyeceğiz.

Güzel günler göremeyeceksiniz çocuklar.

Güneşli, güzel günler göstermeyeceğiz.

Biz rüzgar ektik

Siz fırtına biçeceksiniz.

Toz duman içinde bir gökyüzü,

Kurşun rengi bir deniz,

Acılardan acı,

Ölümlerden ölüm seçeceksiniz.

Güzel günler göremeyeceksiniz çocuklar.

Güneşli, güzel günler göstermeyeceğiz.

Yağız atları çayırlara sürdürmeyeceğiz.

Yeşili tükettik.

Gözümüzü yağmur ormanlarına diktik.

Göğü yırttık boydan boya.

Buzulları erittik.

Kuraklık size, size çöl.

Radyasyonlu deniz, siyanürlü göl.

Bilin çocuklar itiraf ediyoruz bilin.

Bilin ve durmayın öyle.

Çabuk büyüyün.

Biz yarınları yakmadan.