YAYLA TURİZMİ ve TURİZM BAKANIMIZ
Bu sütunlarda sanıyorum daha önce de dile getirmiştim. 1986 yılı ara seçimlerinde, genel başkan yardımcısı Sayın Şadi Pehlivanoğlu Zonguldak adayı idi. Fatsa’ya giderken kendisini ziyaret etmiş, başarı dileklerimizi iletmiştik. Amasya’da bir kahvehanede otururken dönemin sade bir milletvekili olan Oltan Sungurlu ile mesleki konularda sohbet ediyor, adliyelerin içler acısı durumunu tartışıyorduk. Ben Adalet Bakanı olsam... diye başlayan konuşmasında Sayın Sungurlu çok kısa bir sürede adliyenin sorunlarını çözebileceğini dile getiriyordu. Bu olayın üzerinden 24 yıl geçti. Sayın Sungurlu yıllarca Adalet Bakanlığı yaptı. Biz hala adliyelerin fiziki olanaksızlıklarını konuşmaya devam ediyoruz.
Gelelim yayla turizmine:
Sayın Ertuğrul Günay’la zeytin-ekmek yiyerek dolaştığımız günlerde Sayın Bakan da bir bakanın neler yapabileceğini hem halka, hem de yanında bizlere anlatırdı. Yaklaşık 3 yıldan bu yana bu ülkenin Kültür ve Turizm Bakanı. Samsun’dan Artvin’e kadar Karadeniz illerinin yaylaları (Çambaşı, Mesudiye Yaylaları, Perşembe Yaylası vs.) turizm için, özellikle Yayla Turizmi için bir bakanın, bakanlığın arayıp da bulamadığı nimetlerdir.
Sayın bakanım, makamlar gelip geçicidir. Eserler kalıcıdır. Çocuklarınız, torunlarınız hatta torunlarınızın çocukları sizi Yayla Turizmi için Ordu’ya kazandırdığınız eserlerle hatırlamalıdır. Yoksa 25 yıl sonra yine Adliyelerin fiziki yetersizliğini konuştuğumuz gibi, yayla turizminden beklentilerimiz konuşulur.