Görüntülenen Sayı: 2038
2803 | Yayım Tarihi: 4 Haziran 2010 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » FATSASPORLA GURURLANDIM

FATSASPORLA GURURLANDIM


Facebook'ta Paylaş

 FATSASPORLA GURURLANDIM
(Bana Göre Maçın Teknik Analizi)
Bize bu heyecanı yaşattıkları için Fatsaspor yöneticilerine teşekkür ederim. Böyle displinli oynayan takım yaptıkları için teknik direktör ve yardımcısına teşekkür ederim. Tabi tribünlerde yüzlerce teknik direktör olduğu için takımı beğenmeyebilirler. Onlar akşam İnter-B. Munchen maçını seyrediyor, sabah Fatsaspor’a bakınca takımı beğenmiyor. Beyler, bu takım mahalli lig takımı; ona göre seyrederseniz sorun çözülür.

Takım sahaya çıktı. Kısaca teknik direktör takımı geriye yaslanmış oynatıyor. Oyunu kendi yarı sahasında kabul ediyor. (Fatsaspor orta sahayı geçemedi diyorlar ya!) Şans yakalayabilirse arkadan bir çıkış yapıp gol atmaya çalışıyor. Sistem bu. Yoksa takımın zayıflığından değil. Takım bu disiplinden 120 dakika hiç kopmadan oynadı. Aferin!! Yomraspor tek kale oynadı diyorlar; madem onlar tek kale oynadı, güzel oyun seyretmek istiyorsan kolbastı oyna. Neden 120 dakikada 1 gol atamadılar? Güzel oyun seyretmek istiyorsan kolbastı oyna. Fatsaspor kemik gibi takım da ondan. Bir dakika hocaların verdiği taktikten kopmadılar. Bu da onların kaliteli sporcular olduğunu gösterir. Kendilerini tebrik ederim.

Statta 20 yıldır görmediğim kolsuz Zeki’yi ve Ayhan Uzun’u gördüm çok mutlu oldum. Onlarla iddiaya girdim; bu Yomraspor sabaha kadar Fatsaspor’la top oynasın, bir gol atamaz dedim ve dediğim doğru çıktı. 10 yıl Fatsaspor’da yöneticilik yaptım, bu kadar terbiyeli takımı ilk defa gördüm. Yarı final mücadelesi ediyorlar, en ufak çirkin görüntü yapmadan maçı bitirdiler. Onlarla çok gururlandım. Kendilerini tebrik ederim. Bir de milli futbolcu Fenerbahçeli Emre’ye bakın oyunda önüne geleni ısırır, arkasına geleni deper, maç boyunca şımarıklığı bitmez.

MAÇIN SİYASİ ANALİZİ
AKP Fatsaspor’u Şampiyon Yapacakmış!!!

Bu AKP neyi şampiyon yapmış da Fatsaspor’u şampiyon yapacakmış! Bunlardan vatana millete fayda olmaz ama kendilerine çok faydalıdırlar. Bunlar bulgur, makarna, kömür dağıtır, iktidar olurlar, bunların şampiyonluğu bu konuda olur. Fatsaspor’u M. Çamaş şampiyon yapar, o da kaçak. AKP’ller anca laf yapar, demagoji yapar. Güneş Gazetesi’ni açın 2 sayfa angil dingil AKP demeci, birkaç fotoğraf... hepsi laf. Sonuç ne oldu? Bunlar yarı finalde bile kuran-ı kerimi kullanırlar. İnsanın karnı acıkınca kuran okursa karnı doyar mı? O iş başka, o iş başka.

Gazete haberi: Efendim Fatsaspor Ankara’ya gitmeden Topaloğlu Camii imamına kuran okutmuş. Yazık, hocaefendinin nefesi anca penaltı atışlarına kadar yetti. Eğer takım yola çıkmadan Durmuş hocaya bir de mevlit okutsalardı kesin turu geçerdik. Ama bu yanlışlığı farkeden yönetim seneye takımın başına Dini Teknik Direktör olarak Durmuş hocayı transfer edecekmiş!!!

Takımın formasına baktım, üstü beyaz ağırlıklı, 1600 defa yıkandığı için forma soluk beyaz. Şortlarına baktım tarikatçı tommanı gibi. Karşı takımı gördünüz mü? Pırıl pırıl. Bu psikolojik olarak çok önemlidir. Kıyafetleri sporculara güven verir.
AKP şürekası demeç veriyor. Artık Fatsaya şampiyonluk yakışır. Atın anam atın, kalede Yaşar var. şu an 150 bin TL borcunuz var, kasada 1 TL yok. Eğer kazara şampiyon olursanız üzerine 150 bin TL daha biner. Peki sonra ne olacak. Kapı kapı dolaşıp para mı dileneceksiniz? Hala anlamadınız. Fatsa ekonomik olarak 3. Ligi kaldıramıyor. Eğer Fatsaspor’u ekonomik olarak sağlam temellere oturtursanız o zaman Fatsa otomatik olarak şampiyon olur.

FATSASPOR’LA BİR ANIM

O yıl Türkiye kupasında Şekerspor’la eşleştik. Maç Ankara Cebeci Stadı’nda gittik. Mis Otel’e (sahibi Fatsalı) yerleştik. O deplasman için tüm futbolcularla bordo renkli yan çizgileri beyaz arkasında kocaman Fatsaspor yazan eşofmanlar yaptırdık. Altına beyaz, spor yürüyüş ayakkabıları aldık. Sporcular da traşlarını oldu, hepsi filinta gibi. Aldık sporcuları Kızılay’da bir turladık. Çocuklar yürürken herkes bu nerenin takımı diye arkasından bakıyor. Biz yöneticiler çok gururlandık.
Ertesi günü Cebeci Stadı’nda maçı oynadık. Şekerspor 10 dakikada bizi oyundan sürklase etti, iki gol attı maç bitti. Otele gittik, beraberce yemeğimizi yedik, sporcular odalarında istirahate çekildi. Biz de odalarımızda en şık elbiselerimizi giydik, aşağı indik. Mis Otel’in (Demirtepe’de) Ahmet Eroğlu (A Plus Kabakdağlı) bölgenin külhanbeyidir. Onu takım kaptanı yaptık. Şehrazat Pavyon’a geçtik. Orada Filipinli Revu kızları ile sabaha kadar vur patlasın, çal oynasın yaptık. Sonra sabah futbolcuları da alıp Fatsa’ya döndük.

Yöneticiler anladınız mı? Olay bu! Hayattan keyif almaya bakın, sporda kaybetmek dünyanın sonu değildir. Bakın 20 yıl önce Fatsaspor yine vardı. Yine Ankara’da final oynamıştı. Bugün de final oynadı. O günkü sporculardan, yöneticilerden kimse yok. Yirmi yıl sonra da siz olmayacaksınız. Hayat devam ediyor. Hiçbir şeyi dert etmeye gerek yok. Bizim yöneticilerden Erol Gündüz, Nebi Çamaş öldü. Giresunlu bir topçu vardı öldü. Bizim yöneticiliğimizde 30 yıl önce Fatsaspor’da yöneticilik yapanların, top oynayanların hiçbiri dünyada yok ama Fatsaspor hiç eskimedi, hala finalleri oynuyor.

ANKARA’DAKİ FATSALILAR GECESİNİN SOSYAL ANALİZİ

Bu yazıyı başkan sayın Ekrem Sarıçiçek’in talebi üzerine yazıyorum. Sayın başkan böyle bir geceyi Ankara’nın prestijli oteli Rixos’ta düzenlemiş. Bu sizin ileri görüşlü olduğunuzu gösterir. Duayeri köyünün tepesinden geleceksin. Ankara’da bu kadar insanı bir araya getirecksin. B sınıfı gürcü olarak büyük iş ama annenin Kabakdağlı olması (A sınıfı Plus Gürcü), Katamize kızı oluşu. Genetik olarak sende bu güzelliğin etkisini göstermiş. (Katamize kızları kocalarını kuru taş üstünde ev bark sahibi yaparlar.Hele de Kabakdağlıysa.)

Yeme içme ikramı, ambiyans güzeldi. (Kabakdağ Festivali kadar olmasa da) (Bizim masaya bakan garson kız biraz kiloluydu, belinden iple sıkılmış balon gibiydi. O ortamda göz zevkimize hitap etmedi.) Onun dışında ­problem yok. Orada yıllardır görmediğim 0-6 yaş grubu arkadaşlarımla beraber olmak hepsinden güzeldi. Arkadaşlarım çok şıktı. Hanımları onlardan daha şıktı. Yalnız Fatsa dışından hanımlarla evlenen kardeşlerim o ortamda hemen kendilerini gösterdiler. Mesela Basri Bayraktaroğlu. Doktor Namık Yalçın, çocuklarının kafalarında saç kalmamış. Hanımlar yolmuş saçlarını. Fatsa’da oturup da Fatsa dışından evlenenler de maalesef öyleydi. Tepeden ışık vurmuş. Cevat abi ile Kadir Eraslan da öyle. Hatta Kadir’in saçını eşi Şermin hanım yolmayı bırak ditmiş. Vallahi çocuk perişan. Ama Fatsa’dan evlenen Erhan Eroğlu’nun saçı var. Mustafa İyi’nin saçları formunda. Ayrıca ben de öyleyim! Mesela dedik!!

Ceyhan hanımın güzel kızı ve yakışıklı damadı da orada. Ceyhan hanımın damadına sevgi ile bakışı ayan beyan ortada. Tabi Gürcü kaynanalar damatlarını çok severler neden? Onlar kızlarını bebeklikten genç kızlığa kadar sevgiyle büyütürler. Kızlar yuvadan uçunca da o çocuk sevgileri damatlarında yoğunlaşır. (Ama ben bu olayı damadın kulağına ayrı şekilde fısıldadım, o ayrı tabii)

O ara Karayusufun oğlu Osman’ın niye evlenmediğini anladım. Oğlanın son model BMW’si var. Çukurambar’da 3 dairesi var. TEK’te genel müdür yardımcısı pozisyonunda. Yaşıda henüz 58 amcası! Ama evlenmiyor, neden? Saçları yoldurmamak için!! Ekrem Kantarcı ile Mustafa Yurttaş’ta saçları yoldurmamış. Tabi arkadaşlar kurnaz. Ekrem ihaleye gidiyorum diye sık sık Ankara dışında. Mustafa otele bile yalnız gelmiş. Demekki hanımları yanlarına pek yaklaştırmıyorlar!!!
Sonra ben Keltoş K.K. BASRİ’nin hanımının yanına yanaştım. Acele bir kurban lazım. Şöyle bir is kendil ettim. Gayet samimi candan bir duruşu var. Oğlu Ali Buğra da orada. Çocuk akıllı, gitarist, gitar bile çaldı. Hey gidi günler hey. Basri o yaştayken anca anne bba demeyi sökmüştü. (Ne de olsa Kiski Mahmut’un arkadaşı) Neyse Hanımingeme şirinlik yapıp yanaştım. Yenge bu Basri’yi nereden buldun? Dedim. Yengem gururla bugün de evlensem yine Basri’yi seçerim dedi. (Basri şirin çocuk. Hep insanın yüzüne sevgiyle güler. Hatta kulağını çeksen bile... Yengem Basri’de saç bırakmadığı için kulağını çeksen diye ifade ettim.) Bunu söylerken de öyle gururla söylediki onu çok sevdiği her halinden belliydi. Bense içimden yengemin yüzüne karşı Buldun tabi Allah’ın safını yine onu seçersin dedim. İnşallah içimden geçeni anlamamıştır.

Yalnız orada emekli maliyeci Mahmut Karaduman ezberbozan durumundaydı. 0-6 yaş grubu arkadaşımdı. Bölgenin en yakışıklısıydı. Eşine yenge Mahmut’un yakışıklılığını yazabilir miyim dedim. Hayır diye feryat etti. Neden dedim. Kızlar duyarsa kocamı elimden kaparlar dedi!!! Doğru bir düşünce. Yalnız hanımyengem de genç kız gibiydi. Bunu da görmezlikten gelmeyelim!!

ANKARA’DA FATSALILAR GECESİ

Bir anons. Bütün AKP’li vekiller çiftetelli oynamak için sahneye davet edildi. Bu arkadaşlar dindar ve mukadesatçı. Çiftetelliyi çalan sıkı devrimci (Mhmet Gümüş). Tabiki AKP zihniyeti hara hura oynayamazlar. İdris Naim’e baktım. Aman Allah’ım. Adam kaynanasının karşısında oynamaya mecbur kalmış yeni gelin adayı gibi. Bre çiftetelli oynama özürlü vekil, bre kabiliyetsiz hiç düğünde oynayan da görmedin mi? Bu oyunlar oynanırken kollar yukarı kalkar. Bu mübarek kollar aşağıda oynuyor. Daha çiftetelli oynamayı bilmiyor, Türkiye’yi yönetmeye talip. Daha komiği ne biliyor musunuz? 40 yıl önce Ankara’ya ilerici, devrimci, CHP’li, sırma saçlı gençler olarak gönderdiğimiz gençler mutasyona uğramış. Fikir nonoşu olmuşlar. Oynama özürlü vekillere cippan çalıyorlar. Ne becerdiler de cippan çalıyorsunuz? Fatsa’ya ne faydaları oldu da bunlara cippan çaldınız?

Anam bir de baktım benim sosyal demokratik dernek yöneticisi arkadaşlarım çiftetelli oynama özürlü, anası Ünyeli AKP’li İdris Naim’e plaket vermek için sahneye davet etmezler mi? Arkadaşlar neden anası Ünyeli CHP’li İdris Sami’yi plaket vermek için sahneye davet etmediniz? Tabi yağcılığınızdan; devir AKP devri. Arkadaşlar bunların ikisinin de anası Ünyeli. Hem de Çamurlu Mahallesi’nden. Bu mahalledeki kadınların doğurduğu adamdan vatana millete fayda olmaz. Bana sen ne biliyorsun diyecek olursanız benim anam da o mahalleden gelin oldu da ondan iyi bilirim. Bu tecrübe ile sabittir. (Ayhan Tandoğdu’dan dayak yemesek bari) Sonuçta üçümüz teyze çocuğu sayılırız)

ANKARA’DAKİ FATSALILAR GECESİNİN SİYASİ ANALİZİ

Konuyu bağlıyorum. Fatsa’nın geçmişinde iki önemli savaş vardır. İlki birinci bokludere meydan savaşı. Bunu Kiski Mahmut’un büyük anası kazanmıştır. Diğeri ikinci boklu dere meydan savaşı. Bu savaş belediyenin dükkanlarını gasp eden müstecirlere karşı Mustafa Çamaş’ın açtığı savaştır. Savaş sonrası kazanılan orta caminin arkasındaki bu meydana 30 Ağustos Zafer Meydanı adını vermiştir. Sonra buraya Himalaya Sediri, Mavi Ladin, kırmızı renk çiçek açan at kestanesi manolya gibi nadide ağaçlar dikmiştir. Sonra oturma alanları, ağaç park yerleri, büyük saatli bir havuz vs. yapıp Fatsalıların göz zevkine hitap etmiştir. Ankara’da yaşayan delikanlılara soruyorum: Bu park ne oldu? kime neden bedava verildi? (Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner!)

Ankara’da yaşayıp Fatsa’yı seviyorum demek, Rixos Otel’de bir ufak rakı, peynir salata, iki tıngırtı müzik demek değildir. Eğer sahnede gerdan kıran bu vekillere seneye bu Zafer Meydanı’nın hesabını sormazsanız Ben de Bursa’dan kılıç-kalkan ekibi getirtip alayınızı o sahnede kılıçtan geçireceğim. Bana sivri yazılar yazdığımı söylüyorlar. Aslında ben gerçekleri palavra gibi anlatıyorum. Sivriliğim odur. Ama söz bundan sonra dört köşe yazmaya çalışacağım!!!

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.