DEĞERLENDİRMELER
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları maalesef eski heyecanını yitirdi. Stadyuma gittiğimizde gösteri yapacak öğrencilerin velileri ve protokolden başka kimsenin olmadığını görmek üzücü. Cumhuriyet Tarihimizde çok önemli bir gün olan bu günü öylesine geçiştirmek pek içime sinmiyor.
Bu konuda Bolaman belediyesini kutlamak lazım. Çevremizdeki ilçe ve beldeler anlamsız alakasız isimler altında festival düzenlemeye çalışırken, Bolaman Belediyesi’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı gibi önemli bir günü kutlamak için her yıl önemli organizasyonlar yapması takdire değer.
Bu yılki kutlamaların konser ayağında ben de programın sunucusu olarak oradaydım. Bana bu teklifi yaptıklarında hiç tereddüt etmedim. Program beklediğimin de üzerinde harikulade geçti. Bolaman’a çok güzel bir futbol sahası yapılmış. Konser için sahayı hazırlamışlar. İnsanlar geniş geniş, birbirlerinin tepesine binmeden adam gibi bir konser izlediler. Sanatçılarında mutlu seyirci karşısında performansları olağanüstüydü.
Bolaman belediye başkanı Sabri Serdaroğlu’nu özellikle sahnede de kutladım. Buradan da kutluyorum. Şöleni 19 Mayıs gibi anlamlı bir gün adına tertiplediği için. Organizasyon için canla başla çalışan Kadir Önal ve Bülent Yılmaz’ı da tebrik etmek lazım. Çok uğraştılar çok.
FATSA MUSİKİ CEMİYEİ 40 YAŞINDA
Fatsa Musiki Cemiyeti kurulalı 40 yıl olmuş. Geçmişini eskilerden dinlediğimizde şimdiki durumu pekte parlak sayılmaz ama yinede ayakta tutmaya çalışan, tüm güçlüklere rağmen inadına derneği yürüten İbrahim Ataç hocayı kutlamak lazım.
40. Yıl anısına bir gece tertiplenmiş ve İbrahim bey bizzat kendisi gelerek bana davetiyeyi takdim etti. Basından bazı arkadaşların acımasızca eleştirdiği o ucu kesik davetiyelerden. Benim için ucu kesik oluşunun hiçbir ehemmiyeti yok. Davetiyede kesilen kısım prog ramda yemek fişi olarak kullanılıyormuş. Efenim basına neden fişleri olmayan davetiyeler gelmiş falan. Hiç önemli değil bence. Davete icabet esastır. Öyleyse gidersin üstüne düşen görevi yaparsın. Gerisi ev sahibi olanlara kalmıştır.
Bende öyle yaptım. Gittiğimde program yeni başlamıştı ve basından arkadaşlar girmeyle çıkması bir olmuş. Protesto etmişler kendilerince. Girerken davetiye sormuşlar kapıda. Beni de uyardılar, davetiye yanında değilse giremezsin diye. Girdim. Kimse de bir şey sormadı. Sormadığı gibi, kardeş hoş geldin buyur diyen de olmadı. Sap gibi kala kaldık. Ortam tıklım tıklım, tüm masalar ful. En az oradakilerin % 80 i tanıdık simalar. Ama enteresandır herkes ayrı diyarlardan gelmiş Antalya’nın turistik bir otelinde buluşmuş gibilerdi.
Sanki her gün sokakta karşılaştığımız, merhaba laştığımız insanlar onlar değildi. Bende Rusya’dan tu rist olarak gelmiştim oraya. Beş dakika durmak bile sıktı. Çok özür diliyorum ama öyle bir ortamda ne müzik dinleyebilirim, nede dinlediğimden zevk alabilirim. Ama davete icabet ettim. Çok özür diliyorum ama ortam çok soğuk geldi bana.
Daha sonra programın geneli için aldığım bilgiler güzel geçtiği yönünde idi. Buna sevindim. Güzel olsun, amacına ulaşsın da Kemal Koçeksik olsun. Basın protesto etsin, hiç önemli değil. Bu zamana kadar benden ne talep ettilerse hiçbir zaman hayır demedim. Yapacağım bir şey olduğunda yine hayır demem, yapmaya hazırım.
Saygılarımla…