RESMEN LOST (KAYIP) OLDUK
Şimdi sizden bir şey düşünmenizi isteyeceğim. Diyelim ki ben bundan altı yıl önce geldim size bir ipi düğümleyip verdim.Takip eden altı yılda her hafta geldim ,bir düğüm daha attım elinizdeki ipe.Size bu düğümlerin her birinde ayrı bir sır var dedim.Ve bu altı yılın sonucunda bu sıra nail olacağınıza dair bir söz verdim.Sizde sabırla bu altı yılın sonucunu beklediniz.En sonunda büyük gün gelip çatınca’ –Şaka yaptım.Sır filan yok!’ dedim.Bana ne yapardınız?Ya döverdiniz ,ya da sağlam bir şekilde söverdiniz değil mi?İşte altı yıl önce bir adaya düşen uçakla başlayan Lost dizisi, bizi aynen bu duruma soktu.
Aslında her şey ne kadar da güzel başlamıştı, bundan altı yıl önce.Fatsa’dan (eminim binlerce izleyeni vardı bu dizinin) İzlanda’ya,Amerika’dan(sadece finali on sekiz milyon Amerikalı izlemiş) Avusturalya’ya izlemeyen,duymayan kalmamış ,bir fenomendi bu dizi.O kadar ki Lost’u anlamak için ,onlarca Lost kitabı çıkarıldı.Ve bu kitaplar her ülkede satış rekorları kırdı.Bu küreselleşmiş Dünya’da ,coca cola veya kot pantolon gibi her zümreyi sardı.Her karakterin ayrı ayrı milyonlarca fanı oldu.Ve öyle büyük bir yapımdı ki Lost,sadece ilk bölüm için tam on milyon dolar harcandı.
Peki cevaplanmayan sorularla dolu bu fenomen, bize iki buçuk saatlik final bölümünde ne verdi?Kocaman bir ‘HİÇ’.Hem de sorularına ,yeni sorular katarak bir son gerçekleştirdi.Bunu da sanki bu dizi duygusal bir diziymiş gibi Aşk-ı Memnu tadında (Kate = Bihter,Sawyer = Behlül ve Jack = Adnan) bir harmanlamayla yaptı.
Şimdi biz salak yerine koyulmadık mı altı yıl boyunca.Al sana şeker denen sonra şekeri elinden çekilen çocuğa dönmedik mi?Sizi bilmem ama bana Fenerbahçe’nin kötü finalinden daha çok koydu ,böyle bir son.
Dipnot;Gelen yığınla tepkilerden ötürü, Lost için yapılan altıncı sezon final dvd setinin içine, bonus dvd olarak bütün soruların cevaplarını koyacaklarmış.Sanki cevapları biliyormuş gibi!
BOZKIRIN SIRRI
Arkadaş adanın sırrı olurda, bozkırın sırrı olmaz mı?Olur ve çok da güzel olur.Kurtlar Vadisi dizisinde ,Polat’ın inzivaya çekilmiş gibi yaptığı bölümde gördüm bu kitabı.Ve dikkatimi çekti.Eşimde sağ olsun bana bu kitabı hediye etti.İyi ki etmiş çünkü muhteşem bir eser.
Son zamanlarda girdiğim kitap okuma tempomun ,en iyi performanslarından birini göstererek, kısa zamanda bitirdim bu romanı.Ama bu benim değil yazarı Ahmet Turgut sayesinde oldu.O kadar akıcı dilde anlatmış ki Orta Asya’yı ve Türk Peygamber Öktem’i su gibi okudum resmen.Kerem,ece,idük,toy gibi Türkçe kelimelerin, sözcük anlamlarını da dipnot bölümlerini ayrı bir kitapmış gibi kullanarak, çok güzel aksettirmiş bize yazar.Orta Asya Türk adedetlerini,şifalı otları,İslamiyeti öykünün içerisine nakış yapar gibi işlemiş Ahmet Turgut.
Bitmesin diye son sayfaları yavaş yavaş okuduğum bu kitabı ,size şiddetle öneririm.Hem roman,hem tarih, hem aşk hem de Kuran’ı Kerim’in özünü bilmek istiyorsanız bu kitap sizin için biçilmiş kaftan.Okuyun pişman olmayacaksınız!:)
FATSA ŞİZOFRENİ DOSTLARI DAYANIŞMA DERNEĞİ
Bünyesi içinde bulunduğum bu derneğimizin ,geçtiğimiz Perşembe akşamı tiyatrosu vardı.Kıvılcım Tiyatrosu ,Hava Parası adlı oyununu Fatsalı yardımseverler için bir kez daha sahneledi.Dernek yararına olan bu gecede bizi Aşk-ı Memnu’ya ve Kurtlar Vadisine değiştirmeyen tüm dostlarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz.Maddi anlamda da desteklerini esirgemeyen esnaflarımıza teşekkürler.Sizler oldukça bu dernek hep ayakta kalacak!:)