SİYASETTE ÜSLUP DEĞİŞİKLİĞİ
Türkiye’de yeni bir dönemin ve değişimin başlayacağı düşüncesi belirdi. Ana muhalefet partisi olan CHP’nin son kurultayında yaşananlar ve seçilen yeni genel Başkan, aynı partiden olsun olmasın insanlarda farklı bir beklenti yarattı.
Öncelikle iktidar partisinde belirgin bir kıpırdanma hissedildi. Yapılanlardan ve yapılacaklardan daha fazla konuşulmaya başlandı. İşsizliğe çözüm bulunacak denirken, bu konuda bir de yüksek bir rakamın telaffuz edilmesiyle; yeni başkanın hükümetin icraatlarını da hızlandırdığı söylenebilir. Ayrıca hükümet kanadında bir cevap verme yarışı başladı. Herkes bir konuda söz söyleme zorunluluğu hissediyor.
Ana muhalefet partisine gelince, daha ilk günden, iktidara karşı belirgin bir muhalefet tavrı hissedildi. Malum yeni genel Başkan, daha önce elindeki dosyalarla birkaç kişiyi yerinden oynattığı için, belki de bazılarında içten içe bir telaş bile başladı denilebilir. Çünkü karşılarında belgelerle, dosyalarla, araştırmalarıyla inatçı bir kararlılıkla duran birisi var. Öyle lafa söze pek sinirlenmiyor, sadece belgem, dosyam diyor ve sonunda karşısındakini bir şekilde bezdiriyor.
Daha önceki muhalefet anlayışında karşılıklı söz düelloları kimseye bir şey kazandırmıyordu. Politikacıların birbirlerine söylediği kinayeli, sinirli, bazen sınırları aşan sözler bizlerin de artık tahammülünü aşmaktan başka bir işe yaramıyordu. Çünkü herkes bildiğini okuyup, yanlış, yanlış olarak kaldıktan sonra, bunda halkın bir kazancı olmuyordu.
Oysa şimdi daha sağlam ve sonuca dayalı, objektif bir muhalefet anlayışı olursa, iktidar da adımlarını atarken, yapılanları her yönüyle düşünecektir. Halkın çıkarlarını daha iyi gözetmeyi, dengeleri daha sağlam kurmayı hedefleyecektir. Yaptıysam ben yaptım, kimseyi ilgilendirmez, ben ne istersem onu yaparım mantığı işlemeyecektir. Çünkü bu mantığın yanlış adımları, artık daha yakından ve daha büyük bir merceğin altında incelenecektir. Böyle olunca da hesaplar, kitaplar inceden yapılacak, adımlar iki kere düşünülüp atılacaktır. Her ne kadar, daha ilk günlerden eski söylem alışkanlıkları devam ettirilmeye çalışılsa da, alınan cevaplar eskiye benzemediğinden, yine sabır ve sükunetle karşılandığından ve hatta tercihimdir babında bir kelimeyle tasdik edildiğinden, sanırım eski söylemlerin pek bir tadı kalmamıştır söyleyenlerce.
Artık siyasette yeni bir üslup zamanıdır. Çünkü halk bu değişimde başkalığı beklediği için, bu değişimde sabrı ve sabırla çalışıp, daha iyiye ulaşmayı istediği için umut bulmuştur. Önceden umut ettikleri, onu pek de önemsemedikleri ve kendi bildikleri yoldan gittikleri için, yeni bir yol varolabilir heyecanıyla biraz olsun rehavetlerini üzerlerinden atmışlardır. Bu yüzden eski söylemler, eski yöntemler devam etmemeli, her siyasi bu değişimde halkın ne beklediğini görebilmelidir. Söz sahibi olanlar sözlerine, denetleyenler tutarlılıklarına dikkat ederek yol almalıdır. Halk her zaman yeniyi, her zaman denenmemişi ve umut vereni tercih eder bilinmelidir.