YAŞLILAR KALESİ CHP
YAŞLILAR KALESİ CHP
Ama öyle ama böyle… İstifa etmek zorunda bırakılan Sayın Baykal’ın yetmişin üzerinde olması bu güne kadar CHP gençliğini hiç mi rahatsız etmedi?
CHP’nin yıllardır yaşlı liderlerle, yaşlı siyasetçilerle yönetilmesi sanki bir gelenek…
Bu gün yetmiş yaşındaki bir vatandaşın doktor raporu ve noterden tasdikli, iki şahitli belgesi olmadan tapu dairesinde işlem yapamadığını bile göremiyorlar. Ne tuhaftır ki; koskoca devleti yönetmeye talip bu yaşlılar kadrosuyla yine de şampiyon olmak istiyorlar.
Tek başına imza yetkisi olmayan yaşlılarla dolu CHP’nin peşinden koşan bu seyirci-taraftar gençliğe şaşmamak elde değil…
Yarım asır önce de seksenlik Sayın İnönü vardı. Bu gün de yetmiş beşlik Sayın Baykal ve kadrosuyla yürümenin sefası ne kadar kudretli ki; sakatlanan liderlerinin büyüsünden hala kurtulamıyorlar.
Kırk yılı Sayın Baykal ve yaşlı kadrosuyla boşa harcayan ve ona körü körüne itaat etmekte direnenlere hayret…
Diyorlar ki; “tecrübeye ihtiyaç var.” Hani diyorum ya… Psikiyatri raporu olmadan devlet dairesinde işlem yapamayan yetmişliklere rağmen, bu çağda bu kadroyu anlamış değiliz.
Bu günkü CHP’nin; budaması yapılmamış fındık bahçesinden hiç mi hiç farkı yok… Yaşlı dallardan ürün bekleyen üretici olmanın ahmaklığı sürüp gidiyor.
CHP bu eski kafa anlayışından kurtarılmalıdır. Genç, dinamik, temiz siyasetçilerini ve liderini artık bulmalıdır. Kadro mutlaka yenilenmelidir. Evet… Genç ve akılcı siyasetçileri bulmak için ille de mucit olmak gerekmez. Yeter ki; seçmen gardiyanlarının tutsaklığında mutluluk aranmasın.
İstifasını vermiş, ayrılmış Sayın Baykal’ın “son sözünü bekliyoruz” diyorlar. Bu nasıl bir tutsaklık ki; üretim yoksunluğunda yine de debeleniyorlar. Neymiş de; “örgüt genel başkanına sahip çıkıyormuş…” Tamam; burasını anladık. Gayet doğal… Ama yok mu başka adam? Ve hem niye yok?
Görünen o ki; CHP ve seçmeni hala seçmen gardiyanlarının mahkûmiyetinden ve yaşlılar kalesinin muhafızlarından herhalde kurtulamayacak.