TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİ
Siz bu yazıyı okumaya başladığınızda bu yazının çok gerilerde kalcağını biliyorum. Biraz da bu nedenle yazıyorum.
Neden?
Türkiye’nin bu günlerdeki gündeminin ne kadar hızlı bir değişim içerisinde olduğunu görmek için.
Son bir hafta içinde CHP Genel Başkanı Sayın Baykal ile ilgili iki skandal da brbirini gölgede bırakır durumda idi. Hepimiz hayretler içinde izledik. Üzüntü ile izledik. Şaşkınlıkla izledik.
Hele yorumlar: Kaset ve görüntü bombasının patladığı gün öğle satlerinden başlayarak, gece 03’lere kadar haber kanalları arasında dolaşmaktan bitap düştüm. Daha sonra istifa haberleri adeta bir bomba gibi patladı. Gerek yandaş medya ve gerekse diğer kanatta akılları durduran komplo teorileri üretilerek istifanın değerlendirilmesi yapıldı. Belki biraz abartı olacak ama “.... istifa etti çünkü .....cak” şeklinde en az 50 kişiden 50 ayrı fikir ortaya atıldığını dinledim. Biraz daha açacak olursak: “Sayın Baykal istifa etti çünkü kurultay çok yakın, hemen yeniden genel başkan olacak. İşi bir süre dışarıdan takip edecek, yok hayır istifasını geri almayacak, önce suikast, sonra kaset işin arkasında acaba ABD’mi var. Bütün bunlar değil Tayyip’in işi bitti. Baykal ön plana çıkarılıyor. Baksanıza hem suikast hem de kaset aynı anda ortaya çıkarıldı. Vs. vs.” Bu üretilen kompo teorileri, bu yazının siz okurlarar ulaşacağı ana kadar ne kadar çeşitlilik arz edecek, bekleyip birlikte göreceğiz.
Bana kalırsa: Sayın Baykal’ın böyle bir kasetle anılmasından dolayı çok üzüldüm. İster gerçek olsun, ister montaj böyle bir eylemin yapılmasını da çok çirkin ve çok iğrenç buluyorum. Bu tür hareketlerle bir hedefe ulaşmaya çalışmayı, tiksindrici ve aşağılık buluyorum. Eğer doğru ise (ki doğru olmasını asla temenni etmiyorum) savunulacak hiçbir tarafının olmadığını, olayın köy muhtarının ihtiyar heyetindei arkadaşlarından birinin eşine sarkması gibi algılanamayacağını, basite indirgenmemesi gerektiğini de ısrarla vurgulamak isterim.