ANA GİBİ YAR OLMAZ
Değerli okur, geçen yıl bugünlerde annem hyattaydı. Kız kardeşimin yanında kalıyordu. Telefonla son görüşmemizi yaptık. Sesi güçsüz geliyordu. Bana daha cevap veremedi. Sonraki günlerde Haziran başında ziyaretine gittim. Serum takılmıştı. Anneler günü dolayısı ile ufak hediyemi kendisine verdim. “Kim geldi bak anne” dedi kız kardeşim. İsmimi söyledi elini öptüm. Son görüşüm oldu anacığımı. Ramazan Bayramı’nın birinci günü Bursa’da vefat etti. Bayram günü Mevlana Hazretleri’ni anımsattı bana. “Benim için ağlamayın, ben çok güzel bir yere gidiyorum” demişti o büyük zat. Hayatımın ilk annesiz anneler gününü yaşayacağım. Mekanı cennet olsun. 87 senelik ömrünü zorluklarla geçirmesine rağmen metanetini korumuştur. Memlekete faydalı evlatlar yetiştirmiştir. Yüz kızartıcı suçların dışında kaldık hepimiz. Babamdan 37 yıl sonra annemizi de yitirdik. Babamdan yetimdik, şimdi hem yetim hem öksüz olduk. Lokman Hekim’e göre “Baba gibi devlet, ana gibi nimet olamaz.”
Sadun TANJU şöyle sesleniyor annemin ağzından: Ben anneyim! Bana her zaman güvendin. Büyüyüp kocaman bir insan olduktan sonra da bana ihtiyacın oldu. Üzüntülerin benim de üzüntülerim oldu. Seni pencerede bekledim. Gelişinde kapılara koştum. Seni her zaman aynı duygularla bağrıma bastım. Seninle iftihar ettim. Seninle taçlandım, şereflendim. Ben anneyim! Beyne ilk nakşolacak sözler benim sözlerim. Kalbe ilk yerleşecek duygular benim duygularımdır. Ben istersem sevgi, kardeşlik, dostlukla büyütürüm. İstersem kinle, düşmanlıkla içini doldururum. Ben, anneyim! Ben sabır ve tahammülüm. Ben en yumuşak ve en sertim. Cesur olmayı nasıl ben öğrettimse, korkuyu da ben sana öğrettim.Seni ilk öpen ve ilk döven benim. Sevmek, şefkat, dostluk duygularının hepsi bende.
Ben anneyim!
Bir acı duyarken beni çağırırsın. Ben teselliyim.
Ölsem bile gözüm arkadadır.
Seni merak ederim.
Sen benim eserimsin. Sen benim emeğimsin. Sen benim güzel günlerim, geçen ömrüm, bütün hatıralarımsın. Sen ak saçlarım, buruşuk tenim, kaybolan güzelliğim ve neşem. Ümitlerim karşılığı kazandığım varlıksın. Bunun için de kıskanırım seni.
Ben, anneyim.
Ben saygı bekliyorum. Gönlünde yer etmeyi isterim. Unutulmaktan korkarım.
Baş üstünde ve baş köşede yerim.
Bu benim hakkım.
Ben, anneyim!
Ve son nefesimde
“Sütüm ve hakkım helal olsun yavrum” derim. Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (S.A.V.) soruyorlar: “Kime yardım edelim?” Ananıza üç kere sonra dördüncüsü de babanıza diyor.
Yapmış olduğumuz bu yardımlar ileride önümüze geliyor. Ne ekmişsek onu biçiyoruz. Bu dünya et bul dünyasıdır. Bunu hiçbir zaman unutmayalım.