Görüntülenen Sayı: 2034
2811 | Yayım Tarihi: 7 Mayıs 2010 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » YAVUZ (YAVUZ SULTAN SELİM HAN)

YAVUZ (YAVUZ SULTAN SELİM HAN)


Facebook'ta Paylaş

  Acaba hiç düşündünüz mü ,şanlı tarihimize ne kadar vakıf olduğunuzu?Atalarımız bu toprakları kazanırken nelerden vazgeçip,ne büyük sıkıntılara göğüs gerdiğini?Nelere ağlayıp,nelere güldüğünü?Ben bir kaç aydır bu eksikliğimi fark ettim ve eşimin de telkinleriyle kitap okumaya başladım.Ama en merak ettiğim şeyi;tarihimizi konu alan kitapları.

Geçen yazılarımda bahsettiğim kitap olan; Kanuni ile başladım ,ardından Yavuz adlı kitabını okudum Okay Tiryakioğlu'nun.Bu iki kitabı okumamla birlikte 80'Lİ,90'lı yıllarda okuduğumuz tarih dersi kitaplarının ne kadar boş olduğunu ,bir kez daha idrak ettim.Biz tarihimizi ne kadar bilirsek,değerlerimize o kadar sahip çıkarız.Belki tarihimiz konusunda daha donanımlı gençler yetiştirebilseydik,şimdi ki gibi bu vurdum duymaz ,sadece kendilerini düşünen bireyler olup ,çıkmazlardı karşımıza.
Yavuz kitabına gelecek olursam;tek kelimeyle harika bir kitap.Sadece Yavuz Sultan Selim’i değil,vezirlerini,arkadaşlarını,Avrupa'da baş gösteren Ortodoks ve Katolik mücadelesini ve de en önemlisi düşmanları olan Şah İsmail,Sultan Gavri ve Tomanbay oldukça güzel bir şekilde anlatmış yazar bu kitabında.Dili ise o kadar akıcı ki , kitabı bir an olsun elinizden bırakasınız gelmiyor.Tasvirleri ise oldukça sade olduğu için boğmuyor kitap.
İki kitabı okuyup,o iki büyük hükümdarı karşılaştıracak olursam; ortaya gündüzle-gece gibi bir fark çıkıyor.Bu farklılıkların en büyüğü ise ;Yavuz’un olağanüstü sadeliği ve mütevaziliği,Kanuni’nin ise ihtişamı sevmesi ve duygusallığı diyebilirim.Ama ikisini ortak paydada buluşturan bir nokta vardı o da Devlet-i Aliye’nin(o dönem içerisinde,hiçbir şekilde o topraklar için Osmanlı Devleti denmemiştir) yükselişi.
Yavuz kitabından size güzel bir anekdot paylaşmak istiyorum.
İki yılı aşkın süren seferlerde ,Safevi Devleti ve Memlük Devleti ile girdiği savaşlardan zaferle ayrılan, Yavuz İstanbul’a döner.Vezirleri, halkın coşkuyla onun selamlamasını beklediklerini iletir, Sultan’larına.Vezirlerinden ,onun için en kıymetlisi olan Hasan Can’a dönerek ’’Bunca güçlüğü,bunca sıkıntıyı,bunca dostun kaybını birlikte yaşamadık mı Hasan Can?Aç kaldık,susuz kaldık,kimi zaman üşüdük,kimi zaman kavrulduk.Şimdi tüm bunları gururumuzu kabartacak basit bir alkış sevdasıyla yele mi verelim?Bırak bizden sonra gelenler hakkımızda ne derlerse desinler,ancak bizim amacımız Allah’ın rızası olsun ve bu da aramızda kalsın.’’
Bu sözleri söyleyen zat ,2.375.000 kilometre kare olarak devraldıkları toprakları,6.557.000 kilometreye çıkaran Yavuz.Peki şimdi sorarım sizlere.Bu başarıyı şimdiki parti liderlerimizden bir tanesi göstermiş olsaydı ne yapardı?

TEBRİKLER TRABZONSPOR

Sağlam bir Fenerbahçeli olarak,yine bir kupa finalinden başı önde ayrıldığım için gayet üzgünüm.Fakat Trabzonspor’un ortaya koyduğu ,özveriyi ve isteği görmeyecek kadar kör ya da fanatik değilim, şükür ki!Tüm Trabzonsporlu kardeşlerimi,ağabeylerimi tebrik ediyorum.Kupa benim gözümde analarının ak sütü gibi helaldir.Başarı ve zafer ancak isteyerek,ter akıtarak alınır.Hiçbir zafere gül bahçelerinden gidilmez.Umarım bunun farkına varmıştır bizim topçularda, yoksa ellerinden bir bakmışlar şampiyonlukta uçup gitmiş.Aman dikkat!

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.