SOSYAL AÇIDAN FATSA VE İSTANBUL
Son haftalarda siyasi iktidarın akıl ve mantıkla bağdaştıramadığım tutum ve davranışları yüzünden bölgesel konulara değinemedim. Bu hafta; sabah karşılaştığım bir olayın da etkisinde kalarak Karadeniz’de yaşayanların ne kadar şanslı olduklarını dile getirmek istedim.
Nedir sabah yaşanan?
Gerek yaşımın ilerlemesi ve gerekse denetimlerin artması nedeniyle akşam muhabbete takılacağımda otomobilsiz çıkarım. Çünkü çocuğum yaşındaki bir polis memurunun haklı olarak yaptığı uyarılar altında ezilmektense ya araç kullanmam, ya da muhabbetin hakkını vermem. İşte bu düşüncelerle bu yazının yazıldığı günün akşamı da yemekli bir toplantıya katılacağımdan araçsız çıkıp durakta gene vasıta bekliyordum. Yaşlı bir kadının (Gerçi kadının yaşlısı olmaz ya) yanına bir genç yaklaşıp, elini öptü. Kadını içten ve samimi bir şekilde kucakladı. Aralarındaki konuşmadan anladığım kadarı ile gencin torun, kadının da O’nun büyük annesi olduğu yolunda idi. Gencin bineceği araç gelinceye kadar hasret giderdiler. Kadın devamlı torununu kendisini aramamakla itham ediyordu. Torun da her akşam evine dahi gece 22-23 sularında geldiğini, çok arzu etmesine karşın buna fırsatının olmadığı yolunda kendisini savunuyordu.
Çok acıdır. İstanbul’da aynı duraktan araca binecek kadar birbirine yakın bir mesafede oturan nine-torun birbirleri ile otobüs durağında karşılaşıp hasret giderebiliyorlar.
Bu durum gerçekten de İstanbul’da yaşayanların sosyal açıdan çok ağır bir fatura ödediklerini göstermektedir. Bu İstanbul’dakilerin Almanlaştığını, Fransızlaştığını, kısacası geleneksel Türk aile hayatından uzaklaştığını göstermektedir. Çok acıdır.
Gelelim bölgemize:
Eskiden herhangi bir köyde bir cenaze olduğunda yakınlarda bulunan tepelere çıkılır ve önceden sesinin gür olduğu bilinen kişiler tarafında cenaze duyurulmaya çalışılırdı. Şimdi her köyde en az bir, bazı köylerde çok sayıda cami bulunmaktadır. Bu camilerden yapılan cenaze ilanları sayesinde örneğin Çamaş, Çatalpınar gibi ilçelerin bütün köyleri herhangi bir köyde olan cenazeden haberdar oluyor. Bu sayede cenazeler çok kalabalık oluyor. Bir insan sağlığında göremese bile (ki maalesef böyle insanlarımız vardır.) cenazesinin çok görkemli bir şekilde uğurlandığı vakidir.
Kısacası: Belki daha önce de bu konuya değinmiş olabilirim, Karadeniz halkının sosyal açıdan çok şanslı olduğunu bir kez daha vurgulamak istedim.