ÖZLEM
ÖZLEM
Ah be gülüm
göçüp giteden önce
şöyle küçük bir ilçede,
deniz kenarında ya da göl kıyısında
ekmek elden, su gölden
fazla çalışmadan ve yıpranmadan
dertsiz, tasasız, dostlarla
yaşamak vardı,
yan gelip
yatmak vardı.
Arkanda orman,
önün kumsal,
evler iki katlı ve boyalı.
Yollar parke ve Arnavut kaldırımlar
ortada meydan,
meydan ortasında dev çınar,
yanıbaşı çeşme, karşıda tuvalet,
etrafta fırın, bakkal, manav,
lokanta, kasap, balıkçı, kahve,
bir arada, güzel yüzlü insanlar,
orman kokusu,
yosun kokusu, mis gibi hava,
derin bir esneyip
uyumak vardı,
deniz, tertemiz
dalıp çıkmak vardı.
Ah be gülüm
öyle bir yerdeyiz ki,
kasvet’i üzerinde,
yağmurlu ve çamurlu,
omuzları çökmüş,
mutsuz insanlar,
cabası romatizma,
esnafta hal,
etrafta dost kalmamış,
aldırma, Gülüm bize,
kabuğuna çekilip
yaşamak kaldı.
Op. Dr. M.Yerebasmaz