ANAYASA
ANAYASA
Çok sayıda esnafın kepenk kapattığı, işsizliğin her geçen
gün arttığı bir ortamda, iktidar partisinin Anayasa
değişikliği gibi gündemi farklı bir boyuta getirmesi zaten yarından ümidini kesen esnafın, işçinin umutsuz luğunu daha da artırdı.
Anayasa değişikliği gereklidir, gereksizdir (Belli bir kesim değişmesinden, bir grup da belli maddelerin değişmesinden yana) tartışılırken, kepenk kapatan esnafın halini, işsiz kalan işçinin perişan halini hiç düşünen yok.
Konuştuğumuz her esnaf,”Dünü arar hale geldik” diye sıkıntısını dile getiriyor.
İcra daireleri haciz dosyalarıyla kabarmış, her geçen gün de artıp duruyor. Borçlunun malı yok pahasına satılıyor. Yeni yeni yaralar daha açılıyor. Bunların hesabını kitatabını yapacağımız yerde, önemli sayıdaki vatandaşın hiç ilgilenmediği farklı gündem maddeleri yaratıyoruz.
Anayasa değişikliğine gidilecekse gidilebilir. Buna hiç kimsenin bir şey dileceği yok. Ama, sadece kendi fikirlerini var sayıp, karşısındakinin fikrine saygı duymayan bir yaklaşımla hareket etmek, yeni yaraların açılmasına neden olur ki, Allah korusun telafisi mümkün olmayan yeni sorunlarla karşılaşabiliriz.
Hiç bir sorunu çözmeyen Key, Don, Mazot gibi geçici ödemelerle günü kurtarmak yerine, kalıcı çözümlerle vatandaşın sıkınıtsına çözüm bulmak en akılcı yol olur diye düşünüyorum.
Dikkatleri Anayasa değişikliğine çekmek, vatandaşın sıkıntısını göz ardı etmek, yeni yeni yaralar açarki, işte o zaman telafisi de mümkün olmaz.