Tiyatro dalında ufak tefek hatalar yapılsa da, Fatsa'da bu yönde güzel şeyler oluyor. Bu sanatı profesyonelce icra etmeye çalışan amatör profesyonellerimizi gösterdikleri çabalarından dolayı kutlamak lazım. 

Anti-depresanların cirit attığı, morallerin giderek bozulduğu şu günlerde, bozuk psikolojilere moral olan ve onlara bir şeyler verme çabasındaki bu amatör profesyonellerimize destek verilmesi gerektiği düşüncesindeyim. 

Tiyatro sanatçısı demek; yetenekli, etkileyici insan demektir. Bu yeteneklerini Fatsalılarla paylaşan bu cesaretli insanlara sahip olmak, gerçekten gurur verici... 

Kim ne derse desin... Abartmıyorum da... Fatsa gibi bir ilçede iki tiyatrocu grubun olması, gelişmişliğin yansımaları olsa gerek. Bu yolda kendilerince bir şeyler yaratma çabası içerisinde olan bu insanların, aslında Fatsalıların gönlünde daha da yüceltilmesi, korunması gerektiği düşüncesindeyim. Biliyoruz ki; Fatsa gibi bir ilçede iki tiyatro grubunun olması, gösteri sanatının icrasındaki rekabetiyle de görsel yaratıcılığı daha da arttırmış... Tabi ki; bu büyülü görselliğin ticari boyutunu da görmek gerekir. Bir eserin icrasında en iyiyi yakalamak için çok bilet, çok seyirci olması şartını unutmasak da, Fatsa ve çevresinde bu sorunun aşıldığını da görmekteyiz. Her iki tiyatrocularımızı bu zorlu maratondan başarıyla çıktıkları için de ayrıca kutlamak lazım... 

Yeri gelmişken Belediye Başkanımıza da buradan seslenmek istiyorum. Zor şartlar altında çalışan bu arkadaşlarımıza, yeni yapılan Belediye Kültür Sarayı'ndan birer kontenjan ayırmayı düşünüyorlar mı? Aslında belediyenin kendi bünyesinde bile bir tiyatro grubunun olması veya bu insanları belediye kadrosu içerisinde çalıştırması daha da iyi olur diye düşünüyorum. 

Sayın belediye başkanımızın tiyatro sanatına nasıl baktığını iyi bilen birisi olarak bu cümleleri sarfetmekteyim. Hem Kıvılcım Tiyatrosu'na, hem de Kırıntı Tiyatrosu'na ayrı ayrı veya ortaklaşa çalışabilecekleri bir alanın, Belediye Kültür Sarayı'ndan tahsisi pek de zor olmasa gerek.