SEKİZ
SEKİZ
Geçtiğimiz Cuma, Yasemin Coci ve Altın Kalpler Derneği’nin davetiyle,eşimle birlikte Sekiz adlı tiyatroya gittim.Hakikaten tiyatroya ilgi olağanüstüydü. O kadar kalabalıktı ki salon inanın yer bulmakta zorlandık.
Bu kadar yoğun bir ilgiyi esasında beklemiyordum ama bu durumdan da oldukça keyif aldığımı söylemeliyim.Bir kez daha anladım, Fatsa halkı bu tip sanatsal faaliyetlere gerekli katılımı ve ilgiyi gösteriyor.Ve şunu da söylemeliyim ki, bizler çok iyi bir tiyatro salonunu fazlasıyla hakkediyoruz.Var olan salonların hiçbiri ne akustik, ne de konfor anlamında ihtiyaçlara cevap vermiyor. Buradan Başkanımıza, tüm benim gibi düşünenler için soruyorum Kültür Sarayı’na ne zaman kavuşacağız? Eğer bu süreç biraz daha uzarsa sahneler oyuncusuz, koltuklar seyircisiz kalabilir söylemedi demeyin!
Oyuna gelecek olursam; gerçekten her hattıyla çok çalışıldığı ve bu işe sevgilerini kattıkları aşikar olduğu bir oyundu.Çok Güzel Hareketler Bunlar’ın akımıyla başlayan, içinde önermeler barındıran skeç modasına uymuştu Kırıntı ekibi. Ha bu yaptıkları yanlış mıydı diye soracak olursanız? Kesinlikle doğruydu derim size. Sebebi ise ;bu tip skeçlere bölünmüş tiyatro oyunlarında ,seyircinin ilgisi hep taze kalır ve böylelikle oyuncu-seyirci bağlantısı hiç kopmaz. Kırıntı ekibi bu durumu gayet lehine şekilde kullandı ve bu gösteriden alınlarının akıyla çıktılar ,onları can ı gönülden tebrik ediyorum. Ha eksikler yok muydu? Tabi ki vardı ve zaten olmalıda ama gözümüzde büyütecek bir hata pek olmadı diyebilirim.Şunu da eklemeliyim; ‘Pazar günü oturmaya gelen hanımlar’ skeci vardı ki, salon resmen yıkıldı. Ne zamandır bu kadar gülmemiştim! Helal olsun hepinize!
Ve bu oyunla ilgimi yazımı ;sizler bizi güldürdünüz, Allah’ta sizin gülen yüzünüzü soldurmasın diyerek kapatıyorum!:)
EN GERÇEK ŞEYDİR GÖZYAŞLARI
‘’Geçtiğimiz pazartesi bir maç oynandı Saraçoğlu’nda. Bursa’yı ağırladı Fenerbahçe kendi stadında.Her şey çok güzel başlamıştı aslında.Alex ve Santos’la 2-0 da bulduk,dahalık maçın başında.Sonra apansız bir gol geldi Batalla’nın ayağıyla.Ve ilk yarı böyle tamamlandı ,tamda zamanında.
İyiden iyiye düştü takım ikinci yarıyla. Birden bağırtı koptu hep bir ağızdan, tüm taraftalarca. Semih!diyordu herkes boğazı yırtılırcasına. Semih ise kenardan gülüyordu aşikarca. Keyif almıştı arkadaşının yuhalanmasına. Ve istenen oluyordu, geliyordu kenara Guiza. Bu koca ülkede yine tek sevdiği dostu vardı yanında,süzülüyordu göz yaşlarıyla tek dostu yalnızlığa!’’
Evet Guiza çok gol kaçırıyor olabilir.Evet 14 milyon euro’nun hakkını layikıyla vermemişte olabilir. Evet 65. dakikaya kadar ,yine net pozisyonları harcamış olabilir.Ama kimseye Guiza’yı, yuhalama hakkı vermez bu durum. Öyle ya da böyle ,bu adam senin topçunsa sen onu sonuna kadar destekliyeceksin.Senin orada olma nedenin takımını desteklemek,her ne şart altında olursa olsun DES-TEK-LE-MEK!
Bu taraftar çok giden maçı çevirmiştir ama o gece aldığımız maçı vernede başrol onlarındı!Ve şunu bilmeliler HİÇBİR ZAFER GÖZYAŞLARININ ÜZERİNE KURULAMAZ!