Görüntülenen Sayı: 2009
2803 | Yayım Tarihi: 13 Kasım 2009 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » SElim Gürcan'da YOK YOK

SElim Gürcan'da YOK YOK


Facebook'ta Paylaş

 Hayatta çoğu insanın bırakamadığı iki olgu vardır.Bunların biri önyargı diğeri ise alışkanlıklar.Önyargılarımız bizi keşfetmekten ve girişimcilikten uzak tutarak ,bizleri görünmez bir kementle dizginler.Alışkanlıklar ise bazen iyiyken ,kimi zaman ise öldürücü bir virüse dönüşebilir.Bu iki olgu herkesde olduğu gibi, bende de haliyle mevcut.Yaklaşık on küsür yıldır en büyük hobimdir PES(winning eleven,japon) serisi.Okul hayatımdan ,içinde bulunduğumuz ana kadar ki olan zamanda ,arkadaşlarımla beraber çok vakit geçirmiştik PES’le.Okulu kırmamızda ki en büyük sebepti bu oyun.O kadar ki ,bazen Müdürümüz Özer Aktepe yoklama yapmaya Fantastic Cafeye geliyordu(azda gürcü değilim ya).Hatta geçen yazılarımdan birinde de bu oyunu sizlerle (ne yazık ki biraz ağdalı biçimde) paylaşmıştım.

PES’in en büyük rakibi olanFifa serisini hayatta oynamam diyordum kısa zaman önceye kadar.O kadar önyargılıydım ki ,Fifa hakkında olumlu birşey konuşulmasına yada yazılmasına dahi tahammüllüm yoktu.Ama elin adamı öyle bir oyun yapıyor ki ‘’büyük lokma ye ,büyük laf söyleme’’ dedirtiyor ,kendi kendine.Görüşlerine itibar ettiğim çok sevdiğim bir kardeşim ve  Türkiye’nin en iyi oyun dergisi o kadar övmüşti ki Fifa 2010’u ,dayanamadım aldım.Almadan önce ise PES 2010’u denedim nasıl diye Arena kafe’de.Ve bana oynanışı çok ağır geldi ve dedikleri gibi devrimsel değişikliklerinden filan eser yoktu.Daha oyunu piyasaya sürmeden o kadar abartmışdıki(acaba bu işi içine gürcü mü karıştı?:) ) Konami yetkilileri ,gözümde ultra,mega,higa bir oyun canlanmıştı.Anlayacağınız çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadım oyunu oynayınca.Bu çarşamba ise FİFA 2010’um geldi.Evde her bölümünü büyük bir özenle inceledim.Şimdi ise tüm ön yargımı kırarak ,iki oyunun arasındaki farklardan bahsetmek istiyorum madde madde.
1-Oynanış:Fifa 2010’un tuş moduna alışmam zor olsada(eee ilk kez oynuyorum) ,yeni geliştirdikleri 360 derecelik oyuncuyu ve topu yönlendirme aktivasyonu ,%100 randımanlı bir vaziyette çalışıyor.Yıllardır ilk kez bu kadar oyuna hakim olduğumu hissettim.PES’te de bu özellik geliştirilmesine rağmen tam verim alınamamış.Yani yıllardır dediğimi’’ abi ben oraya mı attım o pası’’ durumu devam etmekte.Hatta bu ,penaltılarda tam bir işkenceye dönüyor.Zaten bende en son penaltı atışlarındaki bu saçmalışı görünce ,PES’le ilişkimi PES 2011 çıkana kadar askıya aldım.
2-Kaleciler:Kendimde yıllardır kalecilik yaptığım için bu oyunda kalecilere çok dikkat ederim ve kaleci takımın yarısıdır felsefesine inanarak ,kalecisi iyi takımları seçerim.Fifa 2010 da ,gol atmak meziyet istiyor açıkcası.Aşırtma hariç gol atmak çok zor kaleciye.Ve kalecinin kurtarışı sırasındaki animasyonları oldukça estetik.PES’te ise kaleciler eskiden kovaydı şimdi ise leğen olmuşlar resmen.Yıllardır klasik haline gelen oyuncuyu çapraza çekip,şutunu at mantığı halen daha gol getirirken,diğer usülden şutlarıda leğen kaleciler rahatlıkla içeri alabiliyor.Düşünün benden  bile kovalar!:)
3-Lisans:Bu konuda Fifa’nın yapım şirketi EA Sport’a şükranlarımı sunmayı bir borç biliyorum.Adamlar ingileterenin(facebook’ta izlediğim bir videodan dolayı ,bilerek özel isim muamelesi yapmıyorum bu ülkeye) dördüncü liginden Kore ligine ve Turkcel Super Lige kadar ,bütün liglerin lisans haklarını almışlar.Tam 25 lig Fifa’nın bünyesinde yer alıyor ve her takım tam kadro haliyle.Ama PES’in yapımcısı olan Konami’ye bakarsak tam tersi durum gözüküyor.Yav arkadaş yıllardır cebimizde ki paraları avuç avuç alıyorsun(bir oyun 173tl) alıyorsun ama gidip bir Chelsea’nin isim hakkını alamıyorsun,forma reklamlarını formalarına koyamıyorsun, hatta armasını bile kafandan uydurup çiziyorsun.Hem sen Dünya’da en çok satan oyun ol ,hemde bize hala Chelsea’yi London FC.,Arsenal’i North London diye gagala,oldu mu şimdi?
4-Menajerlik Modu:Master lig modunda ise yine Fifa ağır basıyor.Çok zengin bir veritabanına sahip ve gerçekcilik üst düzeyde.Mesela diyelimki ;maçlar seri olarak kaybettiniz, başkan aynen  Hikmet Karaman’mışsın yada Yılmaz Vural’mışsın gibi seni kapı dışarı edebiliyor.Oyuncuların transfer ücretleri ise oldukça dengeli.PES’te ise master ligte transfer oldukça zor.Transfer ücretleri dengesiz.Mesela Rio Ferdinand ,Lionel Messi’den daha pahallı.Varın siz düşünün gerisini!
5-Diğer Özellikler:Fifa’da artık 1.90’lık bir defans oyuncusu ,ile 1.60 ‘lık forvet oyuncusu kapışmasında ,forvet oyuncusu teryağdan kıl çeker gibi geçemiyecek.Omuz omuzalar R2 tuşu(bu tuşla aynı zamanda çalımlarınızı atabiliyorsunuz) sayesinde çok daha gerçekci olmuş.Her kafaya çıktığınız zaman öyle kolaylıkla topu arkadaşına indiremiyeceksiniz.Çünkü artık zamanlama ve analoğu kullanmanıza göre kafa toplarını almanız şekillenecek.Fifa’nın en önemli özelliği ise paslaşarak gole gitme durumu.Gole giderken takım arkadaşlarınız o kadar iyi koşular yapıyorlar ki ,halı dokur gibi paslaşa paslaşa gole gideceksiniz ve golü kaçırsanız bile ,o paslaşmaların yüzü suyu hürmetine, size inanılmaz keyif verecek.PES’te ise öne çıkan özellikler ise her oyuncuya göre açılan kartları ve oyuncuların grafiklerinin Fifa’dan bir gömlek üstün olmasını söyleyebiliriz.Birde şunu atlamayayım ;bu anlattıklarımın hepsi ,Playstation 3 ve XBOX 360 için geçerli. Bilgisayarda PES 2010 çok daha iyi Fifa’dan. Sonuç olarak; önyargılarımı kırmayı başararak aldığım FİFA 2010 oyunundan çok ama çok memnunum.PES’e haksızlık etmek istemem(iyi kötü 10 küsür yıl aralıksız bu oyunu oynamışız) ama ilk kez bir futbol oyunu oynamışım gibi hissediyorum kendimi.Peki neymiş efendim, önyargılarımız yıkarak kötü alışkanlıkalarımızı bırakabiliyormuşuz!Kral öldü,YAŞASIN YENİ KRAL!!!:)
SİS CAFE  & RESTAURANT
Ordu’da ,geçen Ramazan tanıştım bu mekanla.Şık ve çok amaçlı bir kafe & reataurant yapmış Fahretti Kurt.Ne zamandır bu kadar detaylı bir kafe görmemiştim.Okey oynanan bölümden,restauranta ordan ,nargile bölümüne kadar uzanan bir yelpazesi var bu mekanın.Bu sebeple her yaştan ve meslekten müşteri portföyüne sahip.Denemeniz gereken lezzetlere gelecek olursak ;akçaabat köfte ve Ordu’ya has olan meşhur Ordu tostunu söyleyeblirim sizlere.En önemli özelliği ise Sis’in puf koltuklara yayılarak, elmasından, ananasına,cappuchinosuna kadar çeşitlilik gösteren nargileleri höpürdetmek.İnanın insanların o yüzündeki memnuniyeti gördükten sonra,tam bir yeşilaycı olmama rağmen canım çekmedi desem yalan olur. Bence gidin pişman olmayacaksınız!:) Herkese gamdan,kederden uzak keyifli haftalar dilerim efendim!:)
 

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.