TÜRK SOLU
TÜRK SOLU
Ben Türk Solu diye siyasi bir kuruluş duymamıştım. Hafta içinde Fatsa’da “ Türkiye Türklerindir” ismini taşıyan, üzerinde Atatürk’ün kalpaklı bir resmi bulunan ve Türk Solu Gazetesinin ücretsiz eki olduğu ifade edilen 24 sayfalık bir dergi dağıtıldı. Ben dergiyi dağıtan insanları görmedim. İlkönce sokağa atılmış bir dergi buldum. Sonra da iş yerlerine de atıldığını gördüm. Herhalde çok yaygın bir şekilde dağıtılmış. Ön kapakta Atatürk’ün resminin üzerine ( Türkiye Türklerindir) yazılmış ve altına da Atatürk’ün imzası konulmuş, arka kapakta da “ Dağa çıkanı da, dağa çıkartanı da, dağdan indireni de “ HEPSİNİ ASACAĞIZ” yazılı. Bir de idam halkalı ipi var. Altına da Türk Solu Haftalık Siyasi Gazete deniyor. Adresi ve genel yayın müdürünün ve diğer yetkililerin isimleri ve telefon numaraları da var. Biraz karıştırdım, ara ara okudum, beni hiç tutmadı. Benim bildiğim kadarıyla tarihi gerçekleri hiç tutmuyor.
Lozan’da kürtler diye bir ayırım yapılmamış. Atatürk Cumhuriyeti ilanında, Türkler ve Kürtler’i bir bütün kabul etmiş, diğer küçük azınlıklar gibi bunlara azınlık hakkı da verilmemiş. Yani bizim tüm haklarımıza onlar da sahipler. Bu Osmanlı’nın döneminde de böyle olmuş. Ta işin başından beri kürtleri kardeş kabul etmişiz. ancak yakın tarihimizde batılıların oyununa gelmişiz. Kardeşliği zedeleyenbazı uygulamalar yapılmış. İngiliz Siyaseti denilen batı oyunları bizi yanıltmış. Din büyüklerinin “ Kıyametin ahrında İngiliz Siyaseti geçmez “ sözü bugün gerçekleşmiş, devletler kötü niyetli tavsiyeleri kabul etmez olmuşlar.
1954 ve 1956 yılları arasında ben askerim. İzmir’de “gurup Elektirojen” kursundayım. Muğlalı Sait Tangülü diye de bir kürt arkadaşım var.Sarışın bir çocuk. Bazen öyle oluyormuş. Biz kurs eriyiz, bize nöbet yok. Kadro erleri var, nöbeti ve diğer hizmetleri onlar görüyorlar. İstisnasız her gece 11 - 1 ve 1-3 nöbetlerine kürtleri yazıyorlar. Bunu yapanlarda büroda çalışan kıdemli askerler. Bu birliğin genel ismi ( hava Okulları). Bu birlikte, o dönemlerdeki kadro eri kürtler, Türkçe bilmiyor. Sait Tangülü, Türkçeyi de, Kürtçeyi de su gibi biliyor. Kendilerine ikinci sınıf muamele yapılan kürt erler, kin deposu. Sait’e hallerini anlatıyorlar. Ah biz dışarıda olsak, bunlar bize böyle yapabilir mi diyorlar. Küçük bir olay ama korkunç bir düşmanlığa sebep oluyor. Biz buradan dağıtıma gönderildik, bana Amasra çıktı. Zonguldağın nahiyesi, Bartın ilçesine de 11 Km. Biz burada bir derecede önde sayılan bir asker olduk. Benim ilk işim bu nöbetteki haksızlığı kaldırmak oldu.
Çok seneler önce Erbakan’ın konuşmasını dinliyorum. Bir bölük asker ikiyüz kişi kadar bir kürt grubuyla karşılaşmış. Sizi arayacağız demişler. Adamlar karın üzerine yüzüstü yatırılmış, iki saat arama yapılmış. O soğuk iklimde, özel kıyafeti olmayan. bir insan iki saat gereksiz yere karın üstüne yatırılırsa o adam o olayı ömür boyu unutamaz. Bunlar hep birikiyor. Efendim isyanlar var deniyor. Ünlü bir alim: Şarkta din, garpta fen geçer buyurmuş.Din bağıyla Osmanlıya bağlı olan kürtler inkilaplardan sonra laikliğin dinsizlik şeklinde uygulanmasını yanlış anlamış olabilirler. Gerektiği gibi demokrasiyi 2009 yılında uygulamaya başlıyoruz. Kocaman heykel yapılmış, kaidesine de “ Bir Türk Cihana Bedel’ yazılmış. Adam bize dinle bağlı, onlara göre bu bağdan kopartılıyorsa o da kendisinde bir boşluk hissetmiş olabilir.
çeçenistan’laHazar Denizi arasında KARADAĞ var. 4 - 5 milyon nüfusyu bir devlet. O bölgenin İsviçresi sayılıyor. Tam 34 tane lisan var. Hepsinide devlet kabul etmiş. Bir lisanı sadece 75 kişi konuşuyormuş. Amerikada bir üniversite bu lisanı yaşatmayı üzerine almış. Biz bir tek kürt lisanını kabul edemiyoruz. Bizim gereksiz davranışlarımız karşı tarafın dengesini bozmuş. Bunlar insan öldürdüyse, onlardan da öldürüldü. Kanı yerde kalan tek insan yok. Artık bu iş bitirilecek. Biz hükümetin davranışlarını tarihe geçecekbir müspet davranış olarak görüyoruz. Allah cc. güçlerini artırsın.
NOT : Hava muhalefeti nedeniyle bu hafta aboneye çıkamadık. İnşallah gelecek hafta çıkacağız. Okurlarımızdan özür diliyoruz.