GDO (Genetiği değiştirilmiş organizma)
Sevgili dostum, arkadaşım, can yoldaşım, Osman Güvenalp’in gazetemizde ilk yazı yazmaya başladığı tarihlerde parmağına doladığı GDO yazılarını okudukça doğru söylemek gerekirse başka konu yok mu diye söylenmeye başlamıştım. Osman kardeşime farklı yazılar yazalım der demez, konu bu defa BAZ istasyonları olmuştu.
O günlerde İstanbul basını dahi gündeme getirmediği konuları Osman Güvenalp kardeşimiz sayesinde Güneş gazetesi olarak bizler getiriyorduk. Hepimiz biliyoruz ki, BAZ istasyonu davasını kazanan Güvenalp, tüm yurt da ilgi odağı olurken, canlı yayınlara çıkarak da bilgi verdi.
Gelinen nokta ise, apaçık belli. Bizlerin yıllar önce başlattığımız GDO ve Baz istasyonu zararlarını yıllar sonra İstanbul’un yazılı ve görsel basını kullanmaya başladı.
Osman kardeşimin başlattığı bu haklı davasında örnek olduğu için kendisini bir kez daha kutluyorum ve Güneş gazetesi yazı ailesine teşekkür ediyorum.
Konumuzu bu hafta yazarlarımızın yazdıkları yazıların ses getirmesi ve haklılıklarını ortaya koyması nedeniyle İstanbul’da ikamet eden Cemalettin Gürel kardeşimizin geçtiğimiz hafta geldiği Fatsa’da izlenimlerini ve yazarlarımız hakkındaki görüşlerini içeren yazısını sizlerle paylaşmak istedim.
Buram buram Fatsa kokan Sn. Gürel’in Fatsa izlenimleri aynen şöyle,
Sevgili Ferudun Altuntaş
Geçtiğimiz günlerde 3-4 günlüğüne Fatsaya(Eski tabirle memleketime)gezmeye geldim.Aslında zamanım olsa daha uzun kalmak, eski dost, hısım, akrabayı ziyaret etmek isterdim.Ama seninde bildiğin gibi İstanbuldaki iş hayatı buna müsade etmiyor.
Bu yazıyı göndermekteki amacım; kısa ziyaretim süresince izlenimlerimi aktarmaktan başka bir şey değil.iyiler, ve diğerleri.
Her yıl gelemiyorum.Bir-kaç senede bir ancak 3-4 günle sınırlı ziyaretler oluyor.Fatsadaki değişimi daha rahat görebiliyorum.Bazı şeylere inanamadım!Özellikle fiziksel çarpık büyümeye.Ülkemizdeki kaçınılmaz bir olgu olan şehirlere göç, Fatsamızı pas geçemezdi. Hiç bir vatandaşımıza oraya/Buraya yerleşme,gelme diyemezsiniz, engelleyemezsiniz.Ama inanılmaz kötü yapılaşmayı engelleyebilirsiniz.Eski yıllarda nufusun 5-10-15 ooo olduğu dönemlerde beğenmediğimiz yapılaşmayı arar hale gelmişiz.Tüm belediye başkanları iyi niyetle birşeyler yapmaya çalışmışlardı.Hepside eşrafdan olduğundan bazı yasal düzenlemeleri uygulayamadılar (hatır, gönül işleri).Taaki Mustafa Çamaş ağbeyimizin dönemine kadar.Mustafa Çamaş Fatsanın İmar planında yaptığı düzenlemeler, uygulamalar ile gerçekten Fatsamızı farklı bir hale getirmişti. İlerki dönemlerde oluşacak nufus yoğunluğunuda projelendirmiş ve uygulamalarını buna göre planlamıştı.Bence, dönemine ve şartlara göre çok başarılı bir belediyecilik yapmıştı.Mevcut belediye başkanımızı şahsen tanımıyorum.2. dönem başkanlık yapıyor.Bir belediye başkanının yeniden seçilmesi gerçekten zor bir olaydır.Yerel seçmen olayları yakınen gördüğünden daha hızlı tepki verir.2.kez seçildiğine göre demekki başarılı işler yapmış. Biz dışardan farklı görüyor olabi liriz. Genede Başkanımıza acizane tavsiyem olacak; siyaset şemsiyesi altında başarınız geçicidir. ilinmesi gereken bir gün o yağmur durur ve şemsiyeyi kapatmak zorunda kalırsınız.ve o zamanda başarılı işler unutulur yalnız başınıza kalırsınız...
Sözü fatsanın kalabalığına getirmek istiyorum.Çoğu büyükşehir merkezindeki kalabalığı Fatsadada görmek mümkün.Yüksek okul açılması, orta öğretim okullarının artması beraberinde özel dersanelerin çoğalması şehrimizi tipik bir öğrenci şehri haline getirmiş.Buda Fatsaya ekonomik anlamda olumlu yansımalar yapmıştır sanırım.Ekonominin canlanması nekadar olumlu ise, genç insanların talep ve isteklerini karşılamak o kadar sancılı olur.Bizim genç dönemimizide iki önemli aktivite vardı. Kahvehane ve Spor.Zaten başka bir şey olamazdı.Çoğu benim yaş grubum olmak üzere bizlerin spora olan(özellikle futbola) sevgisi ve ilgisinde Zeki Muslunun (Arap Zeki)çok katkısı olmuştur.Odönemde kötü alışkanlık sayılabilcek çoğu aktiviteden uzak kalmış, kaymakamlık kupaları, Fatsaspor maçları,..vs gibi olaylarla zaman geçirmiştik.Arkadaşlık ve dostlukların en geliştiği dönemleri sanırım, hatta en sancılı siyasal kargaşada bile bu dostluk ve arkadaşlıklar bozulmamıştı, ve günümzde daha sıkı şekilde sürmekte.En azında benimkiler devam etmekte.Bunları anlatmamdaki sebeb; spor olgusunun bu kadar genç nufus olmasına rağmen çok gerilerde kalması.Gerçekten çok üzüldüm.Bu konudada Okul yönetimleri, belediye(Fatsaspor artık belediye takımı olduğundan), Mülki ve idari yönetimlere fazlasıyla iş düşmekte.Genç nufusu zamanımız şartlarında yönetmek gerçekten zordur.Hevesleri, istekleri, beklentileri sınırsız ve geçicidir.Ve bu insanları iyi yönetemezseniz bulundukları topluma zarar vermeye başlarlar.Temennim eğitim yanında sporunda yoğun bir şekilde uygulanması.
Fatsamızdan çok değerli Bilim adamları, sporcular, sanatcılar, siyasetciler, brokratlar, iş adamları yetişmiştir. Bunlardan daha önemlisi, "adam gibi adam" denir ya öyle insanlar yetişmiştir.Bu olgu devam etmeli.Fatsada yaşayanların, fatsayı yönetenlerin önemli görevlerinden biride bu olgunun devamını sağlamaları diye düşünüyorum.
Birde Gazetenizde köşe yazısı yazan 2 kişiden bahsetmek istiyorum. Fahrettin Ateşli ağbeyimizin, sevgi ve ahlak kavramları üzerine yazılarına devam etmesini gönülden arzularım. Ahmet Becioğlu ise; günümüz usta gazetecilerinin bile kullanamadığı hiciv sanatını olay ve kişilerle okadar güzel kurgulayıp yazmaktaki, benim diyen büyük gazete köşe yazarlarına taş çıkartır.
Bizim gibi eski Fatsayı bilenler, bahsettiği eski insanları tanıyanlar bana hak verecektir. Yazılarını ilgiyle okumaktayım. Sakın yazmaktan vazgeçmesinler.
Fazla uzatmayayım. Daha söyleyecek şeylerim var ama onlarıda istanbula geldiğinde beraber olursak sohbet babında sana aktarırım.
Sevgilerimle
Cemalettin Gürel