ETKİN PİŞMANLIK
Ceza yasamızın 221. maddesinin başlığı da ‘etkin pişmanlık’ olarak geçer. Bu madde bir fıkrası 06.12.2006 tarihinde eklenmiş, toplam 6 fıkradan oluşmaktadır. Her fıkranın yararlanılma koşulu doğal olarak ayrı ayrıdır.
Şöyle ki:
1. fıkrada etkin pişmanlıktan yararlanmak için suç işlenmeden önce örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasına neden olan kişi olmak gerekmektedir.
2.fıkrada herhangi bir suçun işlenmesine iştirak etmeksizin GÖNÜLLÜ OLARAK örgütten ayrıldığını (Terörist başının isteği ile değil) ilgili makamlara bildirilmesi şartı gerekmektedir.
3.fıkrada ise yine herhangi bir suçun işlenmesine iştirak etmeksizin yakalanan kişinin PİŞMANLIK DUYARAK örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi şartı aranmaktadır. (Pazartesi günkü olayda pişmanlığın ‘P’ si bile geçmediği gibi, örgütün yakalanması için bilgi vermek bir tarafa adeta 9 ayrı ültimatom verilmektedir.
4.fıkrada gönüllü teslim olmakla yakalanmak arasındaki fark, 5. fıkrada denetimli serbestlik ve 6. fıkrada da etkin pişmanlık hükümlerinin bir defadan fazla uygulanamayacağı ifade edilmektedir.
Şimdi bu açıklamalardan sonra yine pazartesi günkü teslim olma meselesine gelmek istiyorum. Manzara bana bir zamanlar Avrupa Birliği ile ilgili Kızılay Meydanındaki kutlamaları hatırlatıyor. Kendimi zorluyorum teslim töreninin lehine düşünmek istiyorum.
PKK. Çözülmüş olsun istiyorum.
Huzurlu günler geri gelmiş olsun istiyorum.
Ülkenin her karış toprağının güven içinde olmasını arzuluyorum.
Artık şehitlerimiz olmasın, analar-babalar ağlamasın diyorum.
Ülkenin üniterliği, dostluk, kardeşlik tartışılmasın, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni herkes
kardeşçe birbirini severek yaşasın istiyorum.
kardeşçe birbirini severek yaşasın istiyorum.
Ama maalesef ben teslim olanların ‘biriler istedi teslim olduk, şu şartlar kabul edilirse şöyle olur….vs’ beyanlarını bizi yönetenler kadar samimi bulamıyorum. Bu beyanlara inanmayı biraz saflık olarak görüyor ve de niteliyorum. Bunun için de bir zamanlar Kızılay Meydanında yapılanlar nasıl boş çıktı ise bunun sonunun da pek farklı olamayacağını söylüyorum. Bu konuda da yanılmış olmayı çok, ama pek çok istiyorum.