Her ne kadar resmi verilerle kanıtlanmış olmasa da bu yıl rekoltenin geçen yıla göre düşük olması başta olmak üzere bazı etkenler fındık fiyatlarının korkulacak boyutlara düşmesini engellemiştir.Bu fiyatlar üreticinin emeğinin karşılığı mıdır? Elbette hayır. 

Fiyatların bu duruma gelmesinde hükümetin etkisi var mıdır?

Varsa olumlu yönde mi etkil olmuştur, olumsuz yönde mi?

Bu konuda da net bir şey söylemek, enazından kesin verilerle mümkün değildir. Gerçi hükümete yakın bazı ihracatçıların yurt dışı fındık satış taahhütlerini rahat şartlarda yerine getirebilmek için fiyatların biraz düşmesinden memnun kalacakları söylentileri vardır. Ancak bu tür söylentiler her zaman olacaktır. Ciddiye alımasını da pek olumlu bulmuyoruz.

Fındık bu yıl rağbet görmüştür. İlk defa fındık alıcıları fındık satanlara promosyon önermiştir. Fındğını getirenlere şu veya bu verilecek diye... Hatta   bu taahhütler arasında otomobil taahhüt edenler bile vardır. Öte yandan fiyatların daha da yükselmesini sağlamak amacıyla emanet fındık verilmemesi, ihtiyaçtan fazla satış yapılmaması gibi uyarı afişlerinin asıldığı dahi vakidir. Bu da fındık ürününün bu yıl popüler olduğunu göstermektedir

Peki bu gelişmeler fındığın aklandığı anlamına gelir mi?

Elbette hayır.

  Çünkü bundan yaklaşık 25 yıldırı önce çıkarılan ve fakat hala uygulanmayan fındık ekim alanlarının kıstlanmasını öngören yasa uygulanmadığı sürece fındık üretmek zorunda olan kitlenin fındıktan gülmesi mümkün olmayacaktır.Gerçi mevcut iktidar halk arasında dönüm parası olarak adlandırılan yardımla bir nebze de olsa bu yasanın uygulanasının sonuçlarını alabilecek bir hedefe doğru ilerlemektedir. Ama bu konuda kesin başarının mümkün olabilip, olamıyacağını ilerleyen yıllarda hep birlikte göreceğiz. 

Fındık ne zaman güldürdü diyebiliriz?

Ancak 2 yıl üst üste aynı verimi ve aynı fiyatı korudoğu taktirde ve hatta bu da yeterli olmayıp, bu istikrarını koruyacağı güvenini vereceği zaman yüzümüzü güldürecektir. Yoksa bu yıl olduğu gibi sadece süpriz yapar ve kalır.