ASENA VALİ, BİZİM TAKIM ŞAMPİYON
Osmanlı’ da vezirlik ile rezillik arasında her daim ince bir çizgi olmuştur. Nitekim Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ‘ nın kellesinin Viyana dönüşü bir vuruşta uçurulmasının ya da Baltacı Mehmet Paşa ‘ nın Rus kuşatmasında adının magazin diliyle Katherina Fatihi Baltalı Memoş ‘a çıkmasının tesadüf olabilecek hiçbir yanı yoktur. Velhasıl öncelikle Cenab-ı Hak, ardından tarih, en son olarak davlet- ül kübra affetmez. Hele ki halk mevcut ilk seçim olmadı ayaklanmada yapıverir adamın yuvasını.
Keza saf bir o kadar da ahlaksız kötü kadın, 14. üncü Lois ‘in biricik zevcesi Maria Antuanettte de ekmek dahi bulamayıp açlıkla imtihan eden halkına ekmek yerine pastayı önerince sonu kaçınılmaz giyotin olmuştur. Yine başka bir fransız Napolyon Bonaparte etkili bir taarruzun kışın ortasında hele ki de Sibirya gibi bir yerde yapılmasının saçmalığını keşfetse Avrupa haritası bugün çok daha farklı olacaktır. Demek ki tarih hareketin anlık olanıyla, futbol ise golün altın haliyle yazılır.
Neticede yöneticilik büyük, olmadı bari en azından normalin bari biraz üzerinde vasıf ister. Eskiler de buna liyakat ya da yaraşırlık derler. İlk koşulu koltuğu her anlamıyla doldurmaktır.Örneğin Fatih Sultan Mehmet ya da gerçek adıyla 2.Mehmet babası 2. Murat tarafından genç yaşta tahta geçirildiğinde olağan tamlaması kahpe olan Bizans bu fırsatı kaçırmayacak ve çocuk yaştaki padişahın üzerine ordularını sürüverecektir. Ama geleceğin İstanbul fatihi o yaşta bile olası bütün yöneticilik vasıflarına fazlasıyla haizdir. Dinlenmek üzere tenhaya çekilen babasına tez vakit haber yollar. “Eğer padişah sen isen ordunun başına geç, yok eğer ben isem emrediyorum ordunun başına geç” deyiverir. 2. Murat da çaresiz ordunun başına geçer ve Bizans ordularını Cüneyt Arkın misali tarumar eder. İlk koşul şekil a-b itibariyle tam olarak da budur.Büyüklük yaşa değil başa bakar.
İkinci koşul ise atanarak gelenin vakti gelince yeni görev yerine gitmek üzere eskisine üsluplu ve usturuplu veda edebilmesidir. Öyle ya bir yerin en büyük mülki amiri ölümüne sevilmekten olsa gerek atandığı yeni görev yerine uğurlanırken amerikan sosyetesi hesabı bekarlığa veda partisi yapar gibi dansöz oynatıp geceyi havuzda elbiseleri ile çılgınlar gibi yüzerek tamamlayamaz elbet. Hafezanallah böyle bir durumda ahval Baltalı Memoş hadisesine değin varabilir. Herkes takdir eder ki Kuşum Aydın tarzıyla da devlet yönetilmez. Devlet işi bizatihi ciddi iştir.Pansiyon işletmeye ya da gece klübü yönetmeye haliyle benzemez. Keza aktörlükten gelip Amerikan başkanı olan Ronald Reagen‘ın koltuğunda artislik yapıp klark çektiğini ya da hızlı ve tehlikeli sahneleriyle ünlü California valisi Arnold Swagzenegger ‘in bir sahneden diğerine olanca aksiyonuyla atlayıp zıpladığını gören bir Allah’ın kulu var mıdır?
Acaba Baltacı Mehmet Paşa da rusya üzerinde Çariçe Katerina’ yı dokuz sekizlik göbek havasıyla oynatmış, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ise Shakira eşliğinde alabildiğine kulaç atmış mıdır? Belki de böyle cemaate imamın böylesi olanı makbuldür kim bilir? Sahi dünya adaletin bu mudur? Adalet mi mülkün temelidir, yoksa mülk mü adaletin temelidir? Seçilmişler için kabahat bizimken atanmışlar için acaba kime gidilmelidir? Madem gerdan kıvırmak yöneticilik vasfıdır o halde Asena neden bari Merkez Valisi olamamaktadır? En önemlisi de Adnan Menderes iyi oynayamadığı, göbek atamadığı için mi asılmıştır?