FINDIK VE FİYAT
Devletin fındık fiyatlarını serbest bıraktığı sene fındığın az oluşu, bize göre Allah’ın bir lütfu. Bu seneyi çok iyi değerlendirip, ayaklarımızın üzerine basıp yürümeyi iyice öğrenmeliyiz. Bana göre hükümet fındıkta yapılabilecek işleri yaptı. Şimdi iş üreticilerde, tüccarlarımızda. Fındık ticareti yapan esnafların ve büyük fındık tüccarlarının çok akılcı ve ileriye dönük bir fındık alım satım ticareti yapması lazım. İlk önce şunu düşünmeli: Fındık fiyatları adım adım yükselirse daima alım satımdan para kazanma garantisi içinde olacaklar. Bu garanti bir kazançtır ve meşrudur. Madalyanın bir de öteki yüzü vardır. İlk başlarda fındık fiyatını elinden geldiği kadar düşürmek, gerekli stoğu sağladıktan sonra fiyatları yükseltmek için elinden geldiğince fiyatları yükseltmeye çalışmak. Biz şimdiye kadar hep buna tanık olduk. Müstahsilin elinden fındık alındı ve sonradan fiyatlar yükseldi.
Artık üreticiler de bu oyunu anladılar. Fındıklarını pazara indirmeyi geciktirme gayreti içindeler. Bir defa eylül sonlarına yaklaşmadan fındık pazara indirilmemeli. Üreticilerin aralarında bu işleri iyi bilen insanlar da var.O tüccarı değil de köylerde bir derece fındık ürettiği halde, fındığı pazara geç indiren üreticilerden ders almalı. Borçluyum deyip,fındığını ölü fiyata satmamalı. Borç namustur; elbette ki gününde ödenmesi gerekir; ama biz de teamül 30 Eylül’dür. Bu tarihe kadar fındık pazara indirilmese bu yeterlidir. Fiyatlar yükselir. Üretici de ölçülü bir şekilde fındığını pazara indirmeye başlar. Fındığı emanete yatırmak elleriyle ayaklarını bağlamak gibidir. Senin emanete teslim ettiğin fındığını tüccarın satmayacağı ne malumdur. Döner sermayeyi artırayım diye emanet fındıkları satıp, nakte çevirip, ondan sonra da gücünün yettiğince fiyatların yükselmemesi için gayret eder ve ediyor.
Tüccar üreticiye rağmen çok daha güçlü bir insan, ticari kuruluşları kendi lehine kullanmasını biliyor. Bu kurumlarla iç içe. Çiftçinin elinde bir tane ziraat odası var. Onunla da sıkı bir iş birliği içinde değil. Sahibi Hükümet ona da gidip dediğini anlatamıyor. Fındık mahsülü dünyada bir numaralı tarım ürünüdür. Fındığa alternatif bulmak mümkün değildir. Fındığın rahatlığına ve bol kazanç getirmesine alışan insanlar fındıktan on kat daha ediyetli ve on kat daha az gelir getiren ürünlerle uğraşmazlar ve uğraşmıyorlar. Tüm fındık üreticileri aynı zamanda büyük bir tüketicidir. Bütün sebzeleri satın alır. Artık hayvan da beslemiyor. Kemikli etin kilosunun 20 liraya çıkacağı günler çok yakındır. Fındığın tek alternatifi vardır: sanayi. Karadeniz sanayileşmek zorundadır. İnşallah bunu devlet yetkilileri de görür.
Bir de sermayedarlar var. Bunlar sanayiye yönelmeli. Bu da olamıyor. Tefenin karadenizde ticaret haline getirilmesi de bunu önlüyor. Sermaye oluşamıyor, bir miktar para kazandı mı yıkılıyor. Geride kalanlar da bundan ders alamıyorlar. Kendilerinin de yıkılacağını anlamıyorlar. Biz akıllıyız, bu işi sonuna kadar yürütürüz sanıyorlar. Şimdiye kadar yürütebilenin hiç olmadığını düşünemiyorlar. Şimdiye kadar yıkılmadan bugünlere ulaşanlar diliyoruz .Bundan ders alırlar ve sanayiye taşınırlar. Umulur ki bu şekilde fındığa bir alternatif bulmuş oluruz. Bu da karadenizi en gelişmiş bölge yapar...