Sözlük manası olarak ilim: Genel geçerlik kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli düzeysel bilgi. Açarsak, belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci.

Peygamber efendimiz (S.A.V) bundan 1479 yıl evvel “ İlim Çin’de de olsa git ara bul.”kutsi hadisiyle gerçek yolu göstermiştir. Bu yolu bulanlar İslam, musevi, hristiyanlık dünyasında ilerlemiştir. Başka dini yaşayanlar da buna dahildir. Aksini uygulayanlar yeryüzünde kargaşa içinde geri kalmıştır. İşte Irak, Afganistan ve Afrika’daki bir takım ülkeler.

Bir haber başlığı: çok önemli bizim için. çin’e soya soslu fındık satacağız. Devlet Bakanımız Zafer Çağlayan Çin’e ihracatın arttığını beyan ediyor. Diyor ki; Çinliler fındığı bizim gibi yemiyor. Biz de Çinliler gibi çekirge yemiyoruz. her ülkenin kendine has karakteristik özellikleri var. Çinliler bazı şeyleri soya yağı ile yiyor. O nedenle geniş düşünmek lazım. Fındık, çikolata ve pasta sektörü için önemli. Yağ olarak da kullanılabilir. Çin’deki çikolata sektörüne tanıtacağız. Ürünleri onların damak tadına göre sunmalıyız. Her şeyi sosla yiyorlar. Bu şekilde o piyasaya girmek lazım. 

Çin Devleti’nin başarı sırrı nedir? Bundan bizde yararlanmasını bilmeliyiz. Geçenlerde Çin Başbakanı Wen Jiabo ile yapılan bir TV. röportajında beş yılda ilk kez konuşuyor. Dünyanın süper güçlerinden birisiniz. İlk kez konuşuyor. Neden Irak’ta, İran’da, Sudan’da insanlık dramlarına müdahale etmiyorsunuz? Sorusuna “ Hayır, biz süper güç değiliz. Biz  ülkemizin ekonomik kalkınmasına odaklanıyoruz. “ cevabını veriyor. Bir başka merak konusu, “ elinizde yüksek miktarda ABD hazinesinin bonoları var. Bunu bir silah olarak kullanacak mısınız? şeklinde . ABD ile karşılıklı çıkarlarımız var. ekonomik krizden çıkmak için beraber hareket edeceğiz. Biz ekonomik argümanları silah olarak kullanmalıyız. “ Ekonomik açıdan olağanüstü bir büyüme sergilediniz. Çin’in bu kadar güç kazanmasının sırrı nedir?” Bu soruya şu karşılığı veriyor: “ Çin’de 200 milyondan fazla internet kullanıcısı var. Politik reformlar ve ekonomik reformlar birlikte yürür. Demokratik seçimler, hukukun üstünlüğü, adil yargılama, şeffaflık ve özgür medya ( Çin hukukuna özel.) Çinde idam uygulanıyor. Cinayet işleyen anında idam ediliyor. Suç işleyenin dışarıda gezmesine imkan verilmiyor. Bu ilkeleri yerleştirmeye çalışıyoruz. Ekonomik kalkınma ile demokrasi birbirini destekliyor. 

 

“Dünyaya iki şey hakimdir. Kılıç  ve sapan. Bunlardan ikincisi birincisini daima yenmiştir. “Mustafa Kemal Atatürk 

Buradaki fikir Çin Başbakanının sözünü teyit ediyor değil mi? Atatürk aramızdan ayrılalı 71 yıl oldu. Biz onun fikirlerini uygulamış olsaydık Çin gibi gelişmiş olurduk. Tersi uygulamalar bizi geri bıraktı. Şu anda açılım gibi çetrefil işlerle zaman harcıyoruz. Üretmiyoruz, tüketiyoruz. Alacaklı değil, borçluyuz. Kardeşi kardeşe düşürmek için ne lazımsa yapılıyor. Oyunları bozmanın yolunu biliyoruz. Dıştan ve içten Türkiyeyi çökertmeye çalışanlar çekin elinizi yakamızdan. 

2010’dan itibaren uluslararası aktörlerin bir numaralı önceliği Afganistan olacak. Dünyanın bütün coğrafyalarında ciddi hareketlenme var. Sistem, Afrika’dan, Orta doğu, uzakdoğu’ya kadar her yerde yeni halkalar ekliyor. Hem çıkarlarının hem de ilkelerinin kökleşmesine çalışıyor. 

Türkiye böyle bir sistemin ışığında kendi geleceğini tasarlıyor. Yeni bir dünya kuruluyor. Türkiye oradaki yerini alıyor. Olup bitenlere bir de böyle baksak. 

Önce ekonomi; üretim ve disiplinli, çağdaş, güçlü ordu yurdumun sigortasıdır. 

 

“Ne mutlu Türküm diyene” K. Atatürk

Bu söz üzerine ( Türk, Kürt, Çerkez, Boşnak, Laz vb. ) barıştık. Oyuna gelmeyeceğiz.