“Ürünüyle oynanmış, geçimi zorlanmış, sevgisi kurşunlanmış, gururu paslanmış dilsiz başız.” dizeleriyle üreticilerin ne hale getirildiğini sayın doktorum Mehmet Yerebasmaz ne de güzel anlatmış…

Evet… AKP hükümetinin en esaslı projesi demek ki buydu. Milyonlarca dilsiz baş, sömür sömürebildiğin kadar.

Gazete sayfalarında boy, boy resimleriyle beyanatlar vermekten de bıkmıyorlar. Sırf üreticiye şirin görünmek için şimdi de tutturmuşlar aman fındığınızı pazara erken indirmeyin diyorlar.

Diyorlar da; acaba bunu üreticiyi kayırdıkları için mi söylüyorlar? Ya da piyasalardaki nakit sıkıntısı onları bu yönde konuşmaya mecbur mu bırakıyor? Öyle ya… Madem fındık fiyat edecek, üretici kar edeceğine kendi karlarını niye düşünmüyorlar? 

Ama adamlar üreticiyi çok seviyorlar. Aman da aman fındığınızı pazara erken indirmeyin. Fındık para edecek diye hala üreticiyle oynamaktan vazgeçmiyorlar.

Böylesi politik ve entrik uygulamalarla bundan sonra üretici ürününü pazara erken getirse ne olur, getirmese ne olur? Fiyat belli… Ha üç olmuş, ha üç buçuk olmuş… Belki de son rakam dört olacak. Ne fark eder ki? Fındığın bu şartlar altında 5 TL etmesi olsa olsa şişirme balon haberdir.

Neymiş de; TMO’nun depolarındaki fındık yağlığa ayrılmış. Adama sorarlar; “Senin bu kadar fındığı yağ yapacak fabrikan var mı?” 

Ama adamlar hala üreticiyle oynuyorlar. TMO’nun depolarındaki fındığın sırf üretici-alıcı arasındaki rekabeti kırmak için koz olarak bekletilmediği ne malum? Bir de serbest piyasa, serbest piyasa diye ağızlarından düşürmedikleri rakamlara bakın. Bu mu serbest piyasa rakamları?

Vatandaşın biri billboardlara reklâm verdi diye borsa başkanının ettiği şu sözlere bakın: 

Ticaret Borsası’nın belirlediği rakamların üstüne kimse çıkmasın demeye getiriyor. Şimdi bunu adı serbest piyasa fiyatı mı ya da örgütlü sermayenin kendi oluşturduğu danışıklı piyasa fiyatı mı oluyor?

Neymiş de serbest piyasada fındık fiyatları yerini bulacakmış… Hadi gel de buldur bakalım…

Gören de Ticaret Borsası’nı üretici haklarını savunan kurum zannedecek. Birisi çıksın söylesin; 3,5 TL’lik fiyat, serbest piyasa fiyatı mı yoksa Ticaret Borsası üyelerinin kendi aralarında anlaştığı piyasa fiyatı mıdır?

Madem serbest piyasadan yana olduklarını söylüyorlar; öyleyse Seferge Ticaret’in yaptığı en doğrusudur. Bırakın isteyen istediği kadar istediği fiyata fındık alsın. Piyasaların daha da şenleneceğinin önünü niye tıkıyorsunuz ki? 

Sn. Borsa Başkanı diyor ki: “Herkesin müşterisi var. Piyasalar karışır.”

Eskiden bizim mahalle bakkallarının da müşterileri vardı. Ama yeni marketler piyasaya girdi diye piyasalar hiç de karışmadı.

Bu gün Ticaret Borsası olarak serbest piyasanın önünün bilinçli olarak kapatıldığını görmemek için kör olmak lazım.

Geçmiş dönemlerde fındık piyasasında rekabet yasasına göre hareket edilirdi. Piyasaları speküle edip rekabet yasasına uymayanlar cezalandırılırdı. Ama gel gör ki; sn hükümet bunun da önlemini alarak üreticinin rekabet etme haklarını elinden almıştır. 

Şimdi gel de üretici olarak, alıcı firmalarla rekabet et… Yasa emrediyor; ürününün fiyatını artık alıcı firmalar belirleyecek… Evet… Sistem bu… Yoksa 5 Milyar Dolar başka nasıl paylaşılır ki? 

Hem kimse zannetmesin ki fındık 5 TL edecek. 2010 yılının birinci ayından itibaren TMO’nun depolarından iç piyasa alıcılarına fındık satılacağı bir gerçekse ve bu fındığın ihale fiyatı da 2,5 TL olacaksa fındık fiyatları niye artsın ki? Diyeceğim odur ki; bu sarmaldan kurtulmanın tek yolu bölgesel üretici ortaklıkları adı altında kendi ürününü kendi ihraç eden üretici ortaklıkları oluşturmanın şart olduğudur.

Korkmayın; başınızdaki dili konuşturun artık.