SİGARA YASAĞI
Bazı ülkelerde yapılan uygulamalarda alt yapıyı kurmadan sadece yasak demekle iş bitmiyor. Toplumun düzenini, olaylara yaklaşımını hiç hesaba katmadan bir günde getirilen yasaklar insanları rahatsız etmeye devam ediyor.
Kahvehanelerde sigara yasağını getirdiniz. Buradaki insanları sokaklara gönderdiniz. Şimdi tüm kahvehaneler sokaklara taşındı. Hem de ne taşınma. Önünde geçecek yer bulamıyorsunuz. Kapınızı açıp iş yerinize, evinize gidecekken birilerine çarpıyorsunuz. Ara sokaklar sigara dumanına bulanmış, kahvelerin içini aratmıyor. Üstelik önceleri isteyenin girdiği kahvehaneler şimdilerde herkesin etkilendiği alanlar oluvermiş. Yani ben kahvehaneye gitmesem de kahvehanelerin içini görmek zorundayım. Ne konuşurlar orada, ne oynarlar, ne içerler hepsini izlemek zorundayım. Açık alanda kahve kültürünü yaygınlaştıran bir politikaya imza atılmış oldu şimdi. Üstelik herkesin ortak olmak zorunda olduğu bir kültür politikası izlediniz. Malesef ülkemizde gelişmiş bir kahve kültürü yok. Hani kahvelerin, çayların içilip, sanatsal sohbetlerin yapıldığı, kadın erkek birlikte gidilen yerler değil bu kahvehaneler. Çetin Altan’ın yıllardır yazdığı erkek erkeğe kahveler. Kadın inceliğinden uzak, bir kadınla aynı mekanda olmanın vereceği nezaketten uzak mekanlar. Erkeklerin bazen kavga sesiyle, gürültülü bir biçimde kağıt v.s oyunlarını oynadığı, bir nevi deşarj olabildikleri mekanlardan öte yerler değil buralar. Ayrı bir dünyanın sokağa yansıması. Asıl olması gereken bu mekanların tüm insanların paylaşabildikleri mekanlar olarak sokağa karışması. Fakat olamıyorsa, toplumun düzeninde bir değişiklik yaparken sonuçlarının çok iyi hesaplanması gerekiyor.
Sigara yasağı yüzünden pavyonlarda işlenen cinayetler de işin asıl korkutucu boyutu. İşyeri sahiplerini oralarda yüzyüze getirdiğiniz bazı insanlar alkolün de etkisiyle ne yaptığını bilmiyor. Aslında biliyor da önemsemiyor. Böyle bir insana yasak koyuyorsunuz ve bu yasağı sen uygula diyorsunuz işyeri sahibine. Doğru dürüst güvenliği olmayan bir mekanda adamı tehlikeyle yüzyüze bırakıyorsunuz. Siz bu ülkenin gerçeklerini maalesef göremiyorsunuz. Herşeyde bir altyapı olur, sınır olur, koruyuculuk ve kural olur mantığına ters düşüp, herkesi ve herşeyi aynı kategoriye koyuyorsunuz. Esneklik bırakmayınca herkesin kendi esnekliğini bulmasına zemin hazırlıyorsunuz. Mekanların kendi gerçekliğini inkar ediyorsunuz. Toplumun bir kesimini inkar ediyorsunuz. Sağlığı korurken, dengeleri bozuyorsunuz.
Getirilen yasak gereklidir ve güzel bir adımdır. Fakat belli dengeleri ve gerekleri yerine getirmeden, insanların demokratik haklarını koruyarak ve toplumun gerçeklerini de gözardı etmeden uygulanması gerekir. Bunun için de yeni düzenlemelerin yapılması gerektiği kanısındayım.