"BU İŞİ YAPARSANIZ CEBİNİZ PARA GÖRÜR"
Mehmet Ergün astsubay emeklisi bir büyüğümüz. Yaşamı boyunca bodur meyve fidancılığı veya ilgili alanlara hep ilgi duymuş…
Bu ilgi O’nu bir dizi kurslara katılarak sertifika sahibi yapmış…
Ne demektir sertifika?
“Sen, verdiğimiz kurslar sonunda ehil olacak kadar bilgi ve tecrübe sahibi oldun. Artık bu alanda gerekli çalışmaları yapabilirsin.” demektir.
İnsanın tutku ve ilgi duyduğu her alanda başarılı olması kaçınılmazdır.
Mehmet Ergün’le geçen Cuma günü Radyo Mega’da Kıvılcım programında iki saatlik söyleşi yaptım.
Yaptığım her programda konuğumla empati kurmaya çalışırım. Bu durum, karşı tarafı anlamakta müthiş bir avantaj ve kolaylık sağlıyor.
Bazen kendimi öyle kaptırırım ki; yeni bir soru sormayı, programa yön vermeyi unuturum.
Zaten hiçbir zaman programın daha fazla dinlenmesi veya izlenmesi adına farklı beklentiler içine girmedim. Programı dinleyen bir vatandaş, eğer samimiyet bulamayacaksa tabi ki; başka istasyonlara geçecektir. Öyleyse önce samimiyet… Neyse… Olayın bu boyutu uzadıkça uzayabilir…
Yıllardır fındığı tartışıyoruz. Gerçekten de bu konuda kangren halini almış sorunlarımız bitecek gibi değil…
“Fındığa alternatif ürün” sözünü duyunca ben de büyük tepki gösterirdim.
Ancak gelinen noktada gördük ki; daha güzel bir yaşam için farklı arayışlara girmek kaçınılmaz…
İşte biz yıllardır bunu yapamadık… Değişemedik ve değişimin kendisini aklımıza dahi getirmedik…
Çünkü bizim fındığımız vardı ve o bize bakardı.
Bu bölgede alternatif ürün denince aklımıza gelen ilk meyve kivi olmuştur. Oysa kivinin bu bölgede aranan kan olmadığı görülmüştür.
Kividen başka alternatif olmadığı zannedilen bir süreçte Mehmet Ergün çıkıp bambaşka şeyler söylüyor.
Bir Afrika ülkesi olan Nijerya’da bodur meyve fidancılığı işi yapan üniversite mezunu karı kocanın tarım ülkesi olan Türkiye’ye turist olarak gelebildiğini söylüyor.
Kaç Türk çiftçisi veya üreticisi bırakın Nijerya’yı her hangi bir ülkeye geziye gidebiliyor?
Mehmet Ergün “Bu işi yaparsanız cebiniz para görür.” diyebilecek kadar da kendinden emin…
Ve isteyen herkese de yardımcı olmaya hazır… Hem de iyi niyetle ve azimle…
Yalnızca bir pavlonya ağacı bile bu bölgenin ekonomik ve sosyal talihsizliklerine son verebilir…
Hangi tarım ürününde 5 yılda servet edinebilecek kadar gelir elde edebilirsiniz?
Pavlonyayı sadece örnek veriyorum… Bunun cevizi var, kirazı var, eriği var, çiçeği var… Var oğlu var…
Eeeee? Geriye ne kalıyor?
Her halde zengin olmayı istemek kalıyor? Bu kadar basit…
İster miyiz peki?
Bilemiyorum ki… Neticede tuhaf bir toplumuz.
Ama istemek zorundayız… Başka çare kalmamıştır. HOŞÇAKALIN