Görüntülenen Sayı: 1998
2803 | Yayım Tarihi: 28 Ağustos 2009 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » PLASTİK MUSLUK

PLASTİK MUSLUK


Facebook'ta Paylaş

Meşhur hikâyedir…
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethedeceği günlerin arifesinde tebdil-i kıyafet Edirne esnafını ziyaret eder. 
Hangi esnafa gittiyse siparişlerinin bir kısmını da komşu esnaftan alması için yönlendirilir. Çünkü sabahtır ve onların da siftah yapması gerekmektedir.
Ve… Yaşadıkları karşısında bir hayli duygulanan Fatih; “Ben bu halkla değil İstanbul’u, dünyayı bile fethederim.” cümlesini ifade etmekten kendini alamaz.
 
Günümüze geliyoruz… 
Yer; Fatsa…
Tarih; bu zamanlar…
Bir vatandaş bir iş yerinden 1,5 TL değerinde bir ürün alıyor. ( Bu cümlede bir yığın “bir” kelimesi kullandığım için beni idare edin)
Vatandaşın aldığı ürün bozuk çıkıyor. 
Ürünü aldığı işyerine gidip değiştirmek istiyor. 
Müşterinin esnaftan aldığı cevap akıllara zarar…
Bu arada bahsettiğim vatandaş ben oluyorum.
Cevap şu: “Biz bu ürünü iade edemediğimiz için maalesef değiştiremiyoruz.”
 
Ne kadar kibar bir cevap değil mi? Ve ne kadar umarsızca?
Bana ne?
Sen bana bozuk mal verdin mi, vermedin mi? Ben senin hangi ürünü iade edip etmeyeceğini bilemem ki… Ya da beni bu konuda aydınlatmadın ki… Ayrıca bir müşteri olarak iade edeceğin ürünlerle, benim ne alakam olabilir? Zira senin bana verdiğin ürünle ben işimi göremedim. Çünkü ürün bozuk çıktı. Dolayısıyla benden aldığın para sana haramdır. 1,5 TL de olsa haramdır. 
 
Bunu söyleyince de, esnaf alınganlık gösteriyor. Alınganlık göstereceğine bana haramın tarifini yap o zaman… 
 
Eyy Fatsa Müftülüğü! Sayın hocalarım! Yanılıyorsam Allah rızası için beni düzeltin. 
Müşterisinden karşılığını veremediği bir parayı alan ve gereğini yapmayan bir insan haram mı yemiştir, yoksa helal mi?
 
Bu olayda paranın miktarı değil, alış-veriş mantığının sakatlığı çok önemli… 
Bir Osmanlı dönemine bakın, bir de günümüze…
 
Dürüst ticaret erbaplarını tenzih ediyorum ama maalesef kokuşmuş bir ticaret ahlaksızlığının içinde debelenip duruyoruz.
 
Güya dini değerlerimize düşkün görünüyoruz ama dünyaya kazık çakacakmışız gibi yaşamaktan da kendimizi alamıyoruz. 
 
1,5 TL değerindeki plastik musluğun ticaretinde bile eğer sen, ihtiraslarına engel olamıyorsan “yanmışsın” zaten…
 
Bu zihniyetle ticaret yapmaya devam edeceksen sana güle güle zaten…
Dilin söylemese de, yaptıklarınla haram yemeye meyyal bir yapıdaysan bu vatan-millet senden ümidini kessin zaten…
 
İnsanların büyük bir çoğunluğunun birbirini çok iyi tanıdığı şu güzelim Fatsa’mızda, bu çirkinlikleri sergileyen esnaflara hiç de gerek yok zaten…
 
Bu olayı sizlerle paylaşma amacım, tüketici hakları konusunu gündeme getirmekten çok, içinde bulunduğumuz ahlaki çöküntüye ve bu milletin hangi rotaya doğru yol aldığına dikkat çekmekti. 
Empati kurma, karşıdakini düşünme ve ona yardımcı olma hasletlerimizi kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyorum. Fatih Sultan Mehmet döneminde bırakın İstanbul’u, dünyayı fethedecek karakter yapısına sahip o topluma göre, günümüzde böyle bir yapı görebiliyor musunuz?
 
Değerlerimiz, plastik musluk gibi su kaçırıyorsa vay bizim halimize… 
 

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.