KADINLAR VAR DENİZ KIYISINDA
Kadınlar var, deniz kıyısında öylece durmuş ve denizin ufuk çizgisiyle buluştuğu yere bakıyorlar. Yaşamın kıyısında kalan hayatlarının hesabını sormuyorlar kimseden. Usulca kalkıp yerlerinden dalgaların kumda bıraktığı boşluğa değdiriyorlar ayaklarını.
Kadınlar var, gündüzün yakıcı sıcağında sudaki dalgalarla oynayan kalabalığı izliyorlar. Elleri başlarının arasında, düşünceli uzaklara dalıyorlar. Çocukların, ellerinde kürekleriyle yaptıkları kumdan kalelerin zindanına hapsedilmiş prensesleri gibi mahzun ve çaresiz bakıyorlar hayata. Kalenin zindanından onları çıkaracak bir prensin, duygulu bakışlarını arıyorlar kimbilir geçmişlerinde biryerlerde. Belki de hayatın umarsız neşesidir aradıkları. Çocukların gözlerinden yansıyan, ele avuca sığmaz neşesi. Kendi çocukluklarının hayal aleminde yitip gitmiş umutlarını arıyorlar çaresizce. Ne zaman büyüdüklerini, ne zaman oyun oynamaktan vazgeçtiklerini bile hatırlamıyorlar. Oysa hala çocuk olanlar var etraflarında. Hala çocuklar gibi şen olup, oyunlar oynayanlar. Denizin üstündeki güneşin pırıltısını elleriyle yakalayanlar var. Suyla kucaklaşıp, kum içinde kalanlar. Kendi çocuklarıyla yeniden çocukluklarını yaşayanlar...
DEVAMI GAZETENİZDE