(FTG) /FINDIK
Geçtiğimiz hafta sonu (FTG) Fındık tanıtım grubunun R00;organize ettiği bir toplantıya katılmak için Sapanca’ya gittim.
Güral Otelde yapılan toplantıya, fındık üretilen bölgelerdeki 80 gazeteci katıldı.
2 gün süren toplantıda şunu bir kez daha anladım ki, bu fındığın iki yakası hiçbir zaman biraraya gelmez.
Toplantı boyunca konuşmacıları dinlerken, geçmişte sürekli konuşup tartıştığımız merhum Ata Topaloğlu’nu andım.
Merhum Ata amca ile sürekli “Ne olacak bu fındığın hali” diye tartışıp dururduk. Ata amca da yazısını yazardı.
Aradan aylar, yıllar geçti, sorun yine aynı sorun.
Fatsa’da olduğu gibi tüm Karadeniz bölgesindeki fındık üreticileri de izlenen bu politikadan memnun değillermiş. Miş diyorum, çünkü, biz zaten Ordu bölgemizdeki üreticilerimizin sıkıntılarını ve uygulanan politakadan memnun olmadıklarını biliyorduk. Ama toplantıya katılan bölge gazetecilerinin konuşmalarını dinleyince onların sonrununun bizden daha da ileride olduğunu anladım. En azından bizlerde arıcılık, hayvancılık, meyve gibi bir çok ürünümüz var. Gerçekten onların geliri sadece fındık.
Biz toplantıda mevcut sorunları konuşup tartışırken, 2 gün sonra TMO’nun fındık almayacağını, fındık fiyatının piyasada oluşacağını öğrenince, mevcut sorunumuza bir sorun daha eklendiğini gözlemledik.
Yapılacak tek bir iş var. Allah korkusu olan bir kaç bürok rat, bakan, üretici biraraya gelip, fındık gibi bir çok ürünü masaya yatırıp belirlenen politikayı duyurduktan sonra hesabına gelenin üretime devam etmesi en makbul olan yol olur gibi geliyor bana. Her yıl akıl almaz bir şekilde uygulanan politakalarla üreticiyi mağdur etmek, kime ne kazandırır ki. İşte görüyoruz. Her geçen gün yeşil kart sayısı artıyor. Önemli olan yeşil kart dağıtmak değil, mecut yeşil kartlıları bu durumdan kurtarmaktır. R00;Umarım iyi bir düzenlemeyle hem üretici, hem tüketici hem de tüccar memnun olur. Bu sorunu da bekleyip göreceğiz..