BURSA SEYAHATİ
19 Haziran 2009 Cuma günü Saat 09.00’da bacanağım Mehmet Gür ve eşlerimizle birlikte Bursa ilinde ikamet eden baldızımızın kızının merasimine gittik. Ben üç buçuk yıl Garanti Bankası Amasya Şubesinde müdürlük görevi yaptım. Her hafta sonu Fatsa’ya Cuma günü mesai bitiminde hareket eder, pazar günü akşamı Amasya’ya dönerdim. Yol durumunu karış karış ezberlemiştim. Bu seyahatimde gözlerim doluydu. Devletimize Allah zeval vermesin, yollar ne kadar güzeleşmiş, o iniş çıkışlar, viyadüklerle kaybolmuş, hava alanına dönüşmüş. Çakallı beldesinin dere yatağı Amasya çıkışı top tepedeki viyadükler o meyilli iniş çıkış yolları yeniliğe bürünmüş; şahane olmuş. Havzanın o korkunç virajları tünellerle yok edilmiş, çok kaza ve ölümlere neden olan o yollar şimdi dümdüz ve halkımız tabiri ile kaymak gibi olmuş. Hele tüneller bir harika. Rahmetli Menderes’in yol yapımlarındaki güzelliği aratmayacak duruma getirilmiş. 2750 km.lik devlet yolumuzdaki seyahatimiz çok rahat ve neşeli geçti. Tabi Bursa ilimize varıncaya kadar yol çalışmaları devam etmekte, mesafeler kısalmakta, virajlar yok olmaktadır. Gördüklerim bir efsaneyi andırmaktadır. Sebep olanları canı gönülden kutlamaktayım. Bursa’ya 1978 yılında gitmiştim. Bursa büyük bir sanayi kenti olmuş, Fabrika bacaları yükselmiş, insanları neşeli, güler yüzlü, herkes işiyle, işyerleri ile haşır neşir çalışmakta, sıkıntılı üzüntülü insanlara rastlanmamaktadır. Tabii büyük sanayinin olduğu yerde hava kirliliğinin olduğu doğal olmasına rağmen, o geniş parkı ve şehir ortasındaki ağaçlar ve çiçekler başka bir güzellik arz etmektedir.
Devletimizin yapmış olduğu bu güzelim asfalt yollarda gözlemlediğim trafik anarşilerine de sık sık rastlanmakta, ölümler, hasarlar milli varlığımızı ve insan yaşamını etkiler hale getirmektedir. 1960 yıllarında Samsun ilimize gidip gelenler bilir. Terme ve Çarşamba ilçelerinde gece karanlığında manda, at, eşek yol ortasında durur, aşırı hızla giden sürücüler bu hayvanları fark edemediği için kazalara sebebiyet verirlerdi.
Şimdi o hayvanlar artık yol ortasından uzaklaştı, yerine daha korkunç, kendisini, arabasını, etrafını düşünmeyen sürücüler türedi. Allahım o ne sürat, o ne sollamalar, çok korkunç. Kendi kendime düşündüm, o zavallı hayvanların yerini şimdi o gaz pedalına basıp uçanlar, sollayanlar almış, yollar kazalarla dolu. Hem milli servet heder olmakta, hem de gencecik insanlar telef olmaktadır. Yollarımızın güzelliği bu gibi kendini bilmezlerin gazabına uğramaktadır. İnşallah bir gün o da düzelir kanısındayım.