SAYIN BÖLGE MÜ DÜRÜ
Hükümetimizin genel müdürlere ve bölge müdürlerine çok önem verdiğini biliyorum. Samsun’da Ziraat Bankası müdürü olan bir dostum, bunu bana çok etraflı bir şekilde anlatmıştı. Sayın karayolları bölge müdürüne de saygım sonsuz. Bunların elinden yaramaz bir işin çıkmayacağına da inanıyorum. Bölgemizde de bir gerçek var. Gereksiz istinat duvarları; istinat duvarlarına zemin hazırlamak için yol güzergahlarının değişti-rilmesi ve Fırat Nehri’nin suyunu taşıyacak kadar gereksiz büyüklükte köprüler yapılması, kayaların önüne ve sert zeminli yol şevlerine aşırı derecede istinat duvarları yapılması da bir gerçek. Ben bunlardan siyasileri suçluyorum. Genç mühendisleri-mizi yanıltarak kandırmasını beceriyorlar. Onlar da vatana ne kadar büyük zarar verdiklerini idrak edemiyorlar. Bu iş de böyle devam edemez, etmemeli...
Şimdi bir de İslamdağ Köprüsü çıktı. Burada 47 sene kadar önce yapılmış bir köprü var. Caddeler de yeterli. Şehrin kuruluşunu babamla birlikte ben yaptım. Bu köprü gerçek yerinden 500 metre kadar yukarıya alındı. Bu şehir kurulmasına zemin hazırlamanın yanında, biraz da istimlaktan kaçmak için buraya yapıldı. Kumru-Fatsa arasında ilave yol olarak yapılan ve kaymakam Necmettin Karaduman’ın kazma ile yaptırdığı, bir derece tarla sınırlarını takip ettiğinden düz bir hat çizemeyen yolun yeniden: Küçük halat donanımlı dozerlerle açılmasıyla yürüyordu. Burada ise böyle kazma ile açılmış bir yol yoktu. Düz bir hat çizmeye de istimlak gerekecekti. Babam yukardan bizim aileye ait çok tarım değeri de olmayan bir km kadar yerden arazileri verdi ve yol yukarıya alındı. Bu şekilde şehir için ilk cadde de açılmış oldu.
O tarihlerde ırmağın suyu bugünün en az üç katı kadar daha fazla idi. Bu arada bir çok taşkınlar oldu. En büyük taşkında, su köprünün altını dolduramadı. Bugünlere geldik. İnsanlar yaylalara evler yaptırıyorlar, sular bu yeni yerleşim alanlarına taşınıyor, artık o su o yerleşim bahçelerinde tükeniyor. Bir daha ırmağa gelme şansını bulamı-yor. Yukarıda Korgan ve Kumru ilçeleri var. Bu iki ilçe, şehir nüfusları arttıkça devamlı su alıyorlar. Korgan, şimdi tekrar su alacak ve ileriye doğru su talebi devam edip gidecek. Ama ırmakta su bulunmayacak. Bu seneki yağmurun bolluğuna rağmen ırmakta su çok az, temiz suyun alıcısı çok. Irmağın suyunun tamamen kuruyacağı günler çok yakın. Tahmin ediyorum yaz aylarında suyun tamamen kuruyacağı zaman da olacak.
Bu durumdaki ırmağa biz de: Fırat Nehri’nin suyunu taşıyabilecek dev bir köprü yapıyoruz. Herhalde sizin buraları bir görmeniz gerekir mi? bilemiyorum.
İslamdağ’dan Fatsa’ya inerken, köprüyü geçince sol kolda küçücük, muvakkat yapılı bir bina var. Görseniz yirmi bin TL vermezsiniz. Buna tam yüz on bin lira kıymet konulmuş, sonra da tapu şahıs üstüne çıkınca işler karışmış. (Bina belediyenin olarak biliniyordu.) Oynanmak istenen oyun suya düşmüş. 6-7 ay önce işi bitirememişler. Bu parayı almak için gereksiz yere bir caddenin binaları da istimlak edilecek ve gerekmediği halde köprüye bitişik bir köprü de yapılacakmış. Şimdi bunlar yattı, yatmalı. Haddi aşarak söylemek zorundayım. Gözle görmek ayrı bir şey, ne kadar izah etmeye çalışsak yine de gözle görmek gibi olamıyor. Bilvesile saygılar sunuyorum...