GDO. da BİLİNÇLİ
Şu son günlerde GDO. lu tohum ve gıdalarla ilgili o kadar çok şeyler söylenmeye başlandı ki; sormayın gitsin.
Bu konuları sn. Mehdi Eker’in Tarım ve Köyişleri Bakanı olduğu tarihten beri GDO. ların ülkemizi nasıl istila ettiğini bu sayfalarda haftalardır yaz Bu gün bakıyorum; aradan üç-dört yıl geçmiş GDO. ların zararları sanki yeni bir olaymış gibi beynimize sokulmaya çalışılıyor.
Sanırım ya yumurta kapıya yeni dayandığı için çığırıyorlar, ya da GDO. ların sürekli gündemde tutulmasını istiyorlar.
İstiyorlar diyorum çünkü; takip ettiğim kadarıyla tv kanallarında izlediğim tartışmalarında esas gerçekleri anlatan, ya da tartışmak isteyen tek bir konuşmacıya rastlamadım.
Ama adamlar çığırıyorlar. GDO. lar çevreye ve insanlara çok zararlıymış.
Zararlı olduklarını biliyoruz da GDO. lar kanımıza kadar işlerken neredeydiler; hayret ediyorum.
Hadi bunlar neyse de GDO. ların ülkemize girişi yasak diyen sn. bakanımıza birisi de sorsa ya…
Türkiye’de GDO. lu üretim yapılıyor mu, yapılmıyor mu?
Ülkemiz, bio-teknolojik kimyasal tohum ekimlerinin yapıldığı bir ülke midir, değil midir? Kimse bunları konuşmuyor. Hepsi de sanki görevleri icabıymış gibi ya milleti uyutuyorlar, ya da boş atıyorlar.
Geçmişte de öyle yapmışlardı ve ülkeyi ne hale getirdikleri aha belli…
Birisi de demiyor ki; bu ülkeyi tek tip bio-teknik tohumlara mahkûm edenler şunlar, şunlardır… Birisi de demiyor ki; GDO. lu tohum ve gıdaların ülkemize girişi serbest mi, yasak mı?
Velev ki; bu sorular soruldu. Sn hükümetin vereceği cevap belli…
YASAK!
Maadem yasak:
Tarım Bakanlığı’nın 14/05/1998 tarihli transgenik kültür bitkilerinin ülkemizdeki alan denemeleri hakkındaki talimat uyarınca tarım arazilerimizde GDO. lu ekim denemeleri yapılmış mıdır?
Yapılmamışsa lafımız yok. Yapılmışsa da ülkemizin hangi bölgelerinde GDO. lu ekim denemeleri yapılmıştır?
Yapılmışsa eğer bu deneme ekimlerini hangi firmalar, hangi ürünler üzerinde ne kadarlık bir alan üzerinde yapmışlardır?
Öyleyse eğer bu GDO. lu ekimlerin ülkemiz bitki örtüsü üzerinde zararlı olup olmadığı araştırılmış mıdır? Araştırılmışsa da hangi uzmanlar tarafından yapılmaktadır?
GDO. lu ekimlerden elde edilen ürünler, besi yemi ve likit yağ üretiminde kullanılıyor mu? Kullanılmıyorsa da ne yapıyorlar?
Şimdi bu sorular ortada dururken ülke toprakları yabancı tarımcılara teslim edilirken kendilerini akademisyen zannettiğimiz bazı kişilerin GDO. ların ıvır-zıvır konularıyla vatandaşı yanıltmalarının tek bir sebebi olabilir.
Biyolojik çeşitlilik anlaşmasını bilenler bilir… Bu anlaşmaya sahte mallar anlaşması da diyebiliriz. Konunun bu gün ısıtılıp önümüze konulmasının arkasında da bu anlaşma hükümleri yer almaktadır. Yani GDO. lu teslimiyetin tescili… Bu anlaşmaya göre sn. hükümetimizin ülkenin gen kaynaklarını 2005 yılına kadar korumaya alması şartı vardı. Sanırım bu yapılmak istenmedi. İstenmediği için de ülkemizin doğal gen kaynaklarının çok uluslu şirketler tarafından patentleneceği konusu açığa çıkıyor ki; ülkemiz adına bunun ne manaya geldiğine varın siz karar verin…