Fatsa ve Çevre İlçeler Kalkınma Kurultayı’nın bölgemize kazandırdığı güzel olgulardan bir tanesi de jeep şenliğidir. Her geçen yıl biraz daha üzerine ekliyerek büyümekte ve bölgemiz için gelecek vaat etmektedir. Fatsa şehir içi turu, Kumru ve Korgan yayla turları ve Perşembe Yaylası’ndaki konaklama, katılanlar için yıllarca unutulmayacak anılar oluşturmaktadır. Hele Perşembe Yaylası’nda yapılan yarışmalar, hafızalarda silinmeyecek izler bırakmaktadır. 
 

Öncelikle bugüne kadar sistemin oturmasına katkısı bulunanlar, bundan sonra devam etmesi için gayret sarfedenlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu arada büyük emekleri geçen Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanımız Saygıdeğer Hocam ile başlangıcında ve uzun süre katkılarını esirgemeyen dönemin Aybastı Belediye Başkanı Sayın Fehmi Küpçük’ü ayrıca ve özellikle anmadan geçemeyeceğim.
 

Jeep şenliği küçümsenecek bir olgu değildir. Gelecekte uluslararası boyutlara taşınması en büyük arzumuzdur. Zaten semereleri de işte arzu edilen o gelecekte görülecektir. Ancak ne yazık ki ne yerel basın, ne de ulusal basın açısından beklenen ve gereken önem ve-rilmemektedir. Hülya Avşar ve SadettinR00;Saran’ın 15 dakikalık küskünlüğü veya 15 dakikalık ayrılığı ulusal basının 2.  sayfasını günlerce işgal ederken, birden fazla ilçenin geleceğine damga vuracak bir etkinliğin küçük ilan sayfalarında bile yer almaması çok gariptir.
 

Ulus olarak en büyük eksikliğimiz olması gerekeni değil, olup olmaması hiç de önemli olmayanları ön plana çıkarmamızdan kaynaklanmaktadır. Etkilileri yetkisiz, yeteneklileri etkisiz kılmak en büyük becerimizdir. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın... Ne etliye karışırım, ne sütlüye diyenler baş tacı yapılırken, taşın altına elini sokanlara hep birlikte yüklenmek en büyük özelliğimizdir. Yine en büyük özelliklerimizden birisi de günü kurtarmaktır. Münferit bir kişiden en büyük kurumlara kadar büyük bir çoğunlukla hep bugünü kurtarmaya çalışırız. Halbuki aslolan ne bugün için geleceği, ne de gelecek için bugünü feda etmemektir. 
 

Jeep şenliği; gerek bugün, gerekse gelecek için değil feda etmek,  uğruna çok şey verilecek bir bölge istikbalidir. Her yıl haziran ayının ilk veya 2. hafta sonu gibi simgesel tarih belirlenerek, bu tarihten çok önce basının gerekirse temcit pilavı gibi gündeme getirdiği, herkesin hafızalarında yer etmesi gereken bir şenlik havasına sokulmalıdır. Şenliğe ilgisi olan gurbetteki bizler bir yıl önceden planlarımızı yaparken her yıl haziran ayının simgeleşen hafta sonunu şenlik için ayırabilmeliyiz. Ancak bu tür çabalarla beklentilerimize  kavuşmamızın mümkün olacağını unutmamalıyız.