MUHALEFETİN MAYINLI BÖLGEYE TEPKİSİ
02 Ocak 2008. Tam da seçim arefesiydi. Tarım arazilerimiz yabancılara satılıyor diye bu köşemde ülkemizin ne hallere düşürüldüğünü anlatmaya çalışmıştım.
Ne hazindir ki, o çok umut bellediğimiz sözde muhalefet partileri seçim meydanlarında olsun bu konulara hiç mi hiç girmek istememişlerdi. Şimdi tutturmuşlar, mayınlı bölgeler temizlenip İsraillilere ve-rilecek diye feryat figan ediyorlar.
Hani uyan da balığa gidelim desem yeridir. Hem bu kafayla Suriye sınırında nasıl balık tutarlar bilemem.
Ama yine de o umut bellediğimiz muhalefet liderlerine buradan soralım.
Yabancı yatırımcılar yasası, köy kanunu ve vakıflar yasası mecliste onaylanırken neredeydiler?
Kaldı ki 2004 yılından beri bu ülkede 300.000.000 metre kareye yakın vatan toprakları yabancılara satılırken sesleri çıkmıyordu da, vatan toprakları şimdi mi kıymete bindi dersek yanlış mı söylemiş oluruz.
Sayın hükümetin, tarım arazilerini yabancılara satmasını elbette ki hiçbir Türk vatandaşı istemez. İstemez de, bu kararlar meclis çatısı altında bütün milletvekillerinin gözüönünde alınmışsa, yalandan yere patırtı yaratmaya çalışmak hiçbir siyasiyi doğrucu yapmaz. Neymiş de sınır güvenliğimiz tehlikeye girermiş!
Bu söylemler vahim gerçeklere ortak olanların icat ettikleri siyasi bahaneler değil de nedir?
Şanlıurfa’da, Hatay’da, Kilis’te, Mardin’de, Gaziantep’te ve GAP Bölgesinde yabancılara satılan binlerce dönüm arazinin hesabı bile yapılamıyorken, hangi sınır güvenliğinden söz edebiliyorlar şaşırıyorum. Peki buralar sınır bölgesi değil miydi?
Bırakın sınır bölgelerini, Çukurova’da, Nazilli-Aydın’da, GDO.lu pamuk, patates, mısır ekimi yapanlardan kimsenin haberi bile yok.
Kaldı ki, 4916 sayılı yabancılara toprak satışının önünü açan yasa, o meclis çatısı altında alındı. Hatta bu satışları sınırlayan 35-36-87. maddelerin yürürlükten kaldırılması kararı da o meclis çatısı altında verildi.
Şimdi bütün bu olanlardan sonra, mayınlı bölgedeki topraklar, bu yasaya göre ayrıcalıklıdır diyebilir miyiz?