ŞİKAYET
Şikayeti hiç sevmem, buna rağmen ilk defa yazılı bir şikayet yapıyorum. Kendimi buna mecbur kalmış hissediyorum. İlk önce Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlıyorum. Kendilerine sataşarak siyaset yapan muhalefeti ve bazı medyayı Türk milletine şikayet ediyorum. Cumhurbaşkanlığı çok özel bir makam. Bir sembol. Bayrak gibi: Bir milleti temsil ediyor. Fevkalade hallerde tüm yönetimi eline alabiliyor. Anayasa sayın Cumhurbaşkanına bu yetkiyi veriyor. Vatana hıyanet suçundan başka hiçbir şekilde yargılanamıyor. Bunları dağların başındaki çobanlar bile biliyor. Yapılmak istenen sadece bir istismar. Bizim muhalefetimiz böyle siyaset yaparsa hiçbir zaman iktidar olamaz ve olamıyor.
İnşallah biz, Fatsa halkı olarak, sayın Cumhurbaşkanımızı Karadeniz’e geldiğinde görkemli bir şekilde karşılayıp, bir gece de misafir edeceğiz. Bu da istismarcılara fi’ilî bir cevap olacak. Fatsa halkı çocukluk yıllarının bir bölümünü Fatsa’da geçiren sayın Cumhurbaşkanımızı çok görkemli bir şekilde karşılayacak. Hasedi ve fesadı susturacak.
Bir şikayetimiz de sayın Başvekilimize var: Fatsamızda bir istinat duvarı modası var. Kayaların önüne dev gibi istinat duvarları yapılıyor. Ham yol açılıyor hemen istinat duvarı yapılıyor. Köprünün hemen bitişiğinde yeni köprü yapılıyor. Bunun çevresine de kimbilir ne kadar istinat duvarı yapılacak. Irmağın suyu bundan iki kat fazla iken: Elli sene önce köprü yapılmış, hiçbir sorunu yok. Artık eski su taşkınları tarihe karıştı, ırmak ölüyor. Yukarda Korgan ilçesi içme suyu alacak. Yirmi otuz sene sonra tekrar alacak. Ama ırmakta su bulamayacak. İslamdağ Beldesi’nden ayrılıp, ırmak seviyesinden Niksar istikametine giden yol buradan geçiyor. Şu anda burada köprü yapılıyor. Hiç mübalağasız bu köprü Fırat’ın suyunu taşır. Bir km aşağıda İslağdağ köprüsü var. Aşağıya ineken su bir derece artıyor. Bu arada bizim 2 taşlı bir değirmenimiz var. Bunun suyu yukardaki köprünün yanından geçi-yor. İslamdağ köprüsünün altından geçiyor. Yukarki yeni yapılan köprü, en az beş kat daha büyük kapasiteli. Çevresinde çok miktarda dolgu var.
Bize göre oyları, verilen paraların denetlenme-yişi azalttı. Kaynakların yok edilmesine milletin çok canı sıkılıyor. Şimdi İslamdağı köprüsünü de yıkıp yeniden yapacaklarmış. Allah cc. bize güç verirse yıktırmayacağız. Bu seçimde İslamdağ belediyesini AK Partiden benim yiğenim Ali Feridun Kibar aldı. Çok teknik bir insan, Avrupa Birliği fonundan bedelsiz para almayı planlıyor. Başaracağına inanıyoruz. Güzel işler yapacak. Parayı iyi kullanacak.
Ailemizin en kalabalık bölümü İstanbul’da, tahmin ediyorum 70 kadar oy çıkarır. Belediye başkanlığınızda devamlı oyları size verdiler. Şimdi de Topbaş’talar. Ben Özal’dan beri AKR00;Partiliyim. Rahmetli Özal aşıldı. Üzerinizde başarının verdiği bir haset var. Allah’ın cc.nin sizi korumasına dua ediyoruz. Teknik konuları da bilen bir müfettiş rica ediyoruz. Bizimle iki saat bile kalsa yeter. Bunu dört gözle bekliyoruz. Saygılar sunuyoruz.
Bir dileğimiz de Sağlık Bakanımızdan var. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi. Kenelerden geçiyor. Kene çıkarılınca buraya neşter vurulup bir cihazla buradan çokca kan emilirse bünyedeki mikrop çok azaltılmış olabilir. Elimdeki broşürde böyle bir şey yok, herhalde bunun üzerinde durulmalı. Yılan sokmalarında sokulan yerden ağızla kan emilmesiyle insanların ölümden kurtarıldıklarını duydum. Bu broşürlere bu yazılabilir mi?
Sağlık karnesiyle muayene oluyorsunuz. Tedavi ediliyorsunuz. Sizden ne alındığını bilemiyorsunuz. Bu uygulamayı kötüye kullananlar olabilir. Para kopyalı bir makbuzla alınmalı, makbuzun aslı size ve-rilmeli, eğer bir istismar varsa bu önlenebilir. Sağlık kurumları da korunmuş olur. Bu uygulamanın çok yararlar sağlayabileceğini düşünüyorum. Sayın bakanım; bunların uygulamasında yararlar olabilir mi? Bilemiyorum. Ben doktor değilim, bir şüphe üzerine bunları yazıyorum. Saygılar sunuyorum.